Yazarlarımızdan Barlas Ateşli, Kayseri Erciyesspor maçının ardından değerlendirmelerde bulundu.

İşte Barlas Ateşli'nin o yazısı;

Maçı değerlendirmeden İsmail Kartal'ın kadro seçimlerinden başlayalım. Hafta içerisinde oynadığı mevkiiden şikayet eden ve kanatlar yerine ileri uçta oynaması gerektiği şeklinde açıklamalar yapan Emmanuel Emenike, Erciyesspor deplasmanına en önde başladı. Forvet hattında çok fazla değişiklik yoktu ancak stoper tandeminde 9.5 aylık aranın ardından ilk kez bir Süper Lig maçına ilk 11'de başlayan Egemen Korkmaz ve yaramaz Alves ikilisi ile başladı Kartal. Bu hamleci stoper çifti, ağır olmalarına rağmen Erciyesspor'un da temposuz hücumlarında sınıfı geçtiler ve güven verdiler. Ancak, Akhisar gibi zorlu bir Anadolu deplasmanında veya derbilerde savunma arkasına atılan toplarda yavaş kalmaları sorun yaşanmasına sebep olacaktır. Maçın deplasman olmasından dolayı orta sahada Emre Belözoğlu ve Raul Meireles tercihleri de sırıtmadı. Kartal, her zamanki gibi riski en aza indirmişti.

İsmail Kartal'ın şans verdiklerinden ziyade bir de şans vermediklerine değinmek lazım. Diego Ribas... Yıllardır Fenerbahçe'nin gündeminde olan ve taraftarın büyük bir beklenti içinde olduğu Diego, ligin ilk yarısı bitmesine rağmen henüz "hazır değil". Yahu, bu aynı Diego Ribas, Atletico Madrid'te Emre'yi kesmemiş miydi? Şimdi Emre hazır iken nasıl olur da Diego hazır olamaz? Kaldı ki hazır değil, peki o zaman neden alındı ve taraftara umut verildi? 7 ay önce Şampiyonlar Ligi Finali'nde kadroda olan adam 3-5 gün öncesinde Bayburt'ta kupa maçına çıktı. Bir de dalga geçer gibi yapılan röportaj ve "Bayburt deplasmanı zor..." sözleri. Yalnızca bonservis bedeli olmadığı için ve taraftarın ağzına bir parmak bal çalınmak için mi alındı bu adam? Diego Ribas'ı geldiği ilk günden itibaren istemememe rağmen benim bile tahammülüm kalmadı bu anlayışa. Akıllara bir de şu soru geliyor; "O kadar hoca değişti ama Diego Ribas hayali yıllardır eğişmedi. Bu transferi kim yaptı? Teknik heyet mi? Yönetim mi?" Ya sev, ya terket artık...

Oynanan oyuna geçecek olursak, sezon başından beri izlediğim en şevksiz Fenerbahçe diyebilirim. Tamam deplasman maçı olabilir ancak Fenerbahçe gibi büyük bir takımın "haddini bilerek oynamak" gibi bir seçeneği olamaz. Kağıt üzerinde Süper Lig'in en iyi kadrolarından birine sahibiz ancak Erciyesspor deplasmanında 3. bölgeye geçmemiz için Caner'in ayağından çıkacak iki uzun ters topa bakıyoruz. Avrupa'nın sayılı box-to-box oyuncularından Raul Meireles gibi bir kozumuz var ancak 3. bölgeye set hücumu ile top taşıyamıyoruz... Burada da eleştiriler Tabi ki İsmail Kartal'a yönetilecek. Burası Fenerbahçe hoca... Her maçı kazanmak için çıkman gerekir. Fenerbahçe'nin temposundaki düşüş artık gözle görülür bir hale geldi ve taraftarın da sabrı tükenmek üzere. Umarım, zamanı geldiği zaman "benden bu kadar" diyebilecek kadar iyi Fenerbahçelisindir...

Gecenin artılarından biri ise Volkan Demirel'in tam konsantre sahada olmasıydı. Çok zor anlar yaşamadı ancak dahil olduğu pozisyonlardaki konsantrasyonu dikkat çekti. Caner yine Avrupa'nın en iyi beklerinden birisi olduğunu kanıtlarken, Mehmet Topal ise yine "ben omuriliğim" dedi.

Her ne kadar zorlu bir viraj 3 puan ile dönülmüş olsa bile oynanan oyun tat ve ümit vermiyor. Acil bir değişiklik yapılmasının şart olduğu gün gibi ortada... Bu oyun ile gün kurtarılır ancak şampiyonluk zor...

Soru ve görüşleriniz için twitter: barlasateslii