Wolves Teknik Direktörü Vitor Pereira, Premier Lig'de zor durumdaki takımı kısa sürede orta sıralara taşıyarak hem kulübü hem de taraftarı ayağa kaldırdı. Pereira'nın zafer sonrası halkla kutlama geleneği, Wolverhampton'da bir slogana dönüştü: "Önce puanlar, sonra biralar." Bu söz artık Wolves tribünlerinde bir pankart olarak da yer alıyor.

Zaferlerden sonra halkla birlikte pub'lara giden Pereira,"Wolverhampton'da maç kazandıktan sonra nereye gideyim? Tabii ki bir bara. Çünkü burası halkın yeri. Biraya değil, insanlara gidiyorum. Onlarla beraber olmak, onları mutlu etmek istiyorum. 

Eğer maçı kaybedersem evde yalnız başıma bira içerim. Ama kazanırsam taraftarla birlikte kutlamaya giderim. Çünkü zor zamanlarda birlikte acı çekiyoruz, mutlu zamanlarda da birlikte olmamız gerek. İş, ev, sonra bir ya da iki bira için pub... Hayatımız böyle." dedi.

"KIYAFETLERİM KOKTUĞU İÇİN UTANIRDIM"

Pereira'nın bu halkla iç içe felsefesi, onun mütevazı geçmişiyle doğrudan bağlantılı. Portekiz'in Espinho kasabasında, sahile 50 metre uzaklıkta su baskınlarıyla mücadele edilen bir evde büyüyen Pereira, "Kıyafetlerim koktuğu için utanırdım. Ama bu şartlar bana içimdeki gücü verdi. Bugün hâlâ o günlerin dayanıklılığıyla yaşıyorum." ifadelerini kullandı.

"PARA KAZANMAK İÇİN CANKURTARANLIK YAPARDIM"

Pereira'nın futbolculuk kariyeri fazla ses getirmedi. Portekiz'in alt liglerinde, çeşitli kulüplerde forma giydi ve 28 yaşında futbolu bıraktı.

Ancak bu kariyer, Porto Üniversitesi'nde spor eğitimi almasını sağladı. Sınıf ikincisi olarak mezun oldu ve antrenörlük belgelerini tamamladı.

Bu konu hakkında konuşan Pereira, "Üçüncü ligde oynadım ama bu sayede üniversiteye gittim, araba aldım, kıyafet aldım. 16 yaşımdan sonra ailemden hiç para istemedim. Cumartesileri plajda cankurtaranlık yaptım. Güneş vardı, insanları kurtarıyordum. İyi para alıyordum." sözlerini sarf etti.

"DEPRESYONUN EŞİĞİNDEYİZ"

Üç oğlu olan Pereira, bu hayatı çocuklarına tavsiye etmiyor: 

"Bu işte çok fazla fedakarlık var. Aile hayatı kurmak çok zor. Çoğu zaman yalnız acı çekiyoruz. Bazen depresyonun eşiğindeyiz. Bu rekabet benim için bir tür bağımlılık. Tutku ve bağımlılık. Onsuz yaşayamam. Bir ay geçsin, hemen gerginleşiyorum. Hiçbir şeyden keyif alamıyorum."

"FUTBOLUN BASKISI BUNLAR YANINDA BİR HİÇ"

Futbolun yarattığı baskı hakkında konuşan Portekizli teknik adam, "Brezilya'ya gittim, Corinthians'a. Orada Flamengo ve Corinthians gibi milyonlarca taraftarı olan takımlar var. Basın bana 'baskı hissediyor musun?' diye sorduğunda dedim ki: Babam kanserken, kardeşim ölürken, annem ağlarken hissettiğim şey baskıydı. Futbol bunun yanında hiç." şeklinde konuştu.

Wolves'ta çıktığı 18 maçta 10 galibiyet alarak büyük fark yaratan Pereira, hâlâ kendini tam olarak gösteremediğini düşünüyor:

"Her zaman daha iyisini yapabileceğime inanıyorum. Doğru yerde olursam sihir yaratabilirim. Buna inanın."