Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt, Kulübümüzün Yargıtay kararıyla tertemiz girdiği ilk 3 Temmuz’da, bugünün 11. yıldönümünde 3 Temmuz tartışmaya kapalı deyip susarak koyduğu duruş üzerine açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe TV’de gerçekleştirilen 3 Temmuz yayınına  telefonla bağlanan Yöneticimiz Simla Türker Bayazıt, taraftarlarımıza verdikleri destekten ötürü teşekkür etti ve yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
 
Yönetim Kurulu Üyemiz Simla Türker Bayazıt’ın açıklamalarından derlediklerimiz şöyle:
 
“Öncelikle tüm camiamızı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Sizin de söylediğiniz gibi Fenerbahçemizi çökertmek ve sonra ele geçirmek için kurulan kumpasın başlatıldığı ilk günden bugüne tam 11 yıl geçti. Fenerbahçemizin 5 ayrı dalda şampiyonluğunu kutladığımız sezonda bir pazar sabahı 3 Temmuz operasyonuyla uyandık. Ancak bu operasyonu planlayanlar karşılarında sapasağlam kökleri Atatürk ve Cumhuriyet olan asırlık Fenerbahçe çınarının asla devrilemeyeceğini öngörememişti.  Herkesin şahit olduğu gibi Fenerbahçe camiası koşullar ne olursa olsun söz konusu ülkesi ve Fenerbahçe olduğunda tıpkı Kurtuluş Savaşında olduğu gibi tek yumruk olup müthiş bir kenetlenme örneği ile bu kumpası geri püskürttü.
 
O günlerde camiamız kenetlenerek her platformda Fenerbahçemizin haklarını aradı

Biz ilk gün neredeysek, bugün 11. yılda da aynı noktadayız. Bizim tarihimiz tertemiz. Her şampiyonluğumuz her kupamız alın teriyle kazanıldı. 3 Temmuz’da üzerimize atılan çamur bu sene Yargıtay kararı ile temizlendi ve tertemiz Fenerbahçe tarihi tescillendi. Bu 11 yıllık süreç boyunca belki pes edeceğimizi, yorulacağımızı veya camiamızın parçalanacağını sandılar ama daha da kenetlendik. Yılmadan mücadele ettik. Adalet istedik ve sonunda sizin de söylediğiniz gibi haklıydık ve kazandık. 3 Temmuz’un ilk günden itibaren bu davanın bir kumpas olduğunu vurgulayarak, adil yargılanma istemiştik. Camiamız o zor günlerde Sayın Başkan Aziz Yıldırım’ın, Başkanımız Sayın Ali Koç ve yöneticilerimizin önderliğinde bir ve bütün oldu, Fenerbahçe’nin gücünü tüm dünyaya gösterdi.

Taraftarlarımız Metris’te, Silivri’de, Çağlayan’da, Topuk Yaylası’nda, Köprüde, Bağdat Caddesi’nde, stadımızda ve aklınıza gelecek her yerde kulübüne eşi benzeri görülmemiş bir aidiyetle sahiplenme yaşadı ve yaşattı. Genci, yaşlısı on binlerce Fenerbahçeli Türkiye için adalet, Fenerbahçe için adalet diyerek Anıtkabir’e yürüdü. Anıtkabir’in avlusu sarı lacivert renkler ve Türk bayraklarıyla kaplandı. O günlerde camiamız kenetlenerek her platformda Fenerbahçemizin haklarını arıyordu. Sizin de söylediğiniz gibi 1907 Fenerbahçe Derneği’nde Yönetim Kurulu üyesiyken Başkanımız Sayın Ali Koç’un önderliğinde sesimizi daha geniş kitlelere daha yüksek sesle duyurmak ve adil yargılanma talebimiz için çok güzel ve değerli bir ekiple “Adalete Fener Yak” projemizi başlattık.  Adalete Fener Yak’ın bir parçası olarak 16 Şubat 2014 tarihinde 300 bini aşkın kişi Bağdat Caddesi’nde Adalet Yürüyüşüne katıldı. Başkanımız Ali Koç o gün ‘Bu insanlar sadece Fenerbahçe için değil Türkiye için yürüyüşe katılıyor’ demişti. Evet, genci, yaşlısı, iş insanı, sanatçılarımız, taraftarlarımız, kadını, erkeği herkes Adalete Fener Yak projemizi sahiplendi ve destek verdi.
 
Bu kumpasın içinde o veya bu şekilde dahil olan tüm suçluların cezasını çektiğini hep birlikte göreceğimiz günler diliyorum

Projemizde bir ileriki aşama olarak ise adil yargılanma talebimizi ilgili makamlara daha güçlü ulaştırılması adına internet üzerinde digital imza kampanyası başlattık. Evrensel hukuk kurallarının masumiyet karinesinin hiçe sayıldığı ve anayasa güvencesindeki tüm haklarımızın gasp edildiği bu süreçte başlattığımız digital imza kampanyasında inanın sadece Fenerbahçe taraftarı değil,  Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı veya hiçbir takım tutmayan kişilerden binlerce imza aldık. Paylaşılan mesajlar o gün bizlere büyük moral oldu. Ve adaletin zenginin olmadığına hep birlikte şahit olduk. Kampanyamızın sonunda o dönemde rekor bir sayıyla 500 bini aşkın imza ile 38 klasörle Başkanımız Sayın Ali Koç’un önderliğinde dönemin Cumhurbaşkanına, bakanlarına, siyasi liderlere bu imzaları götürdük. Camiamızın taleplerini teker teker ilettik. Ve bugün 11 yıl sonra gururla başımız dik, alnımız açık.  115 yıllık şanlı bir geçmişi olan Fenerbahçemizi hafife alanlar yanıldı. Kumpasçılar kaybetti, Fenerbahçe kazandı.
 
Sözlerime son verirken;
 
Haklılığımızdan bir gün olsun şüphe duymayan, ne zaman, nerede, neye ihtiyaç olursa orada olan, haklılığımızı tüm dünyaya duyuran taraftarlarımıza bu camianın bir ferdi olarak teşekkür ediyor; bu kumpasın içinde o veya bu şekilde dahil olan tüm suçluların cezasını çektiğini hep birlikte göreceğimiz günler diliyorum. Tüm camiamızı bir kez daha sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”