Fenerbahçe, sezona Şampiyonlar Ligi'ne Dinamo Kiev'e elenip, ligde sahasında Ümraniyespor ile 3-3 berabere kalarak başladı. Ancak Jorge Jesus'un ekibi daha sonra toparlandı, her geçen hafta performansını daha artırarak ligde ve Avrupa'da zirveye çıktı.

Süper Lig'de 13. hafta sonunda en yakın rakibi Başakşehir'e 5 puan fark atan Kanarya, tam 35 gol attı. Fenerbahçe'nin o dönemki +23 averajı bile 16 takımın gol sayısından fazlaydı. Sarı-Lacivertliler, Dünya Kupası nedeniyle lige verilen araya Giresunspor yenilgisiyle girmesine rağmen liderdi, Avrupa Ligi'nde ise grubunu yenilgisiz ve zirvede tamamlayarak doğrudan son 16 biletini cebine koydu.

KADIKÖY'DE YİNE İSTİFA SESLERİ

Dünya Kupası arasından sonra ise tablo tamamen değişti. Fenerbahçe, ilk maçında Trabzonspor'a 2-0 kaybetti. Hatay ve Antalya galibiyetlerinden sonra ise Sarı-lacivertliler, Kadıköy'de ezeli rakibi Galatasaray'a 3-0 yenilerek büyük şok yaşadı. Zirveyi Aslan kaptı, aradaki puan farkı da açıldı. Valencia dışında birçok oyuncunun performansı da her geçen hafta dibe vurdu. Eleştiriler de başladı. Fenerbahçe son darbeyi ise tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayan Sevilla karşısında Avrupa Ligi'ne havlu atarak yaşadı.

Sarı-lacivertlilerde yaşanan bu gelişmeler, tribünleri de gerdi. Geçen sezonlarda pek çok kez yaşanan senaryo tekrarlandı. Sevilla mücadelesi sonrası tribünlerden, "Ali Koç istifa", "Yönetim istifa" sesleri yükseldi. Jesus'un karşılaşma sonunda takımı taraftara gönderme çabası da geri tepti. Tribünler futbolculara büyük tepki gösterdi. Ligde ve kupada şampiyonluk yarışı devam etse de Fenerbahçe'de moraller dibe vurdu.