Galeri » Spor yazarlarından Türkiye-Rusya maçı yorumları [ Galeri Ana Sayfa ]

Spor yazarlarından Türkiye-Rusya maçı yorumları

9
YAZARLARDAN TÜRKİYE-RUSYA MAÇI YORUMLARI

Spor yazarları, Milli Takımımızın Rusya'yı 3-2 mağlup ettiği mücadeleyi köşe yazılarında değerlendirdiler. Burada kullanılan yazıların tamamını, gazeteleri satın alarak ya da gazetelerin internet sitelerinden okuyabilirsiniz.

8
"HOROZU DA YUMURTLAR"

LEVENT TÜZEMEN: Milli Takım'ın ortaya koyduğu futbol ve Şenol Güneş açısından bakarsak Rusya galibiyeti Napolyon'un, "Şansı olanın horozu da yumurtlar" sözüne benziyor. Rusya önünde Semenov oyundan atılıncaya kadar çok etkisizdik. Ozdoev'in hatalı vuruşu sonrası oluşan pozisyonu Cenk Tosun çok iyi değerlendirdi ve vücudunu koyarak Semedov'un kendisini yaka paça indirmesini sağladı. 10 kişi kalan Rusya'ya karşı Cengiz Ünder'in yüksek performansı ve attığı mükemmel gol galibiyetin fitilini ateşledi. Skor üstünlüğünden sonra güçlü fiziğe sahip Rusya'ya karşı iyi mücadele ettik. Savunması eleştirilse bile Caner, Milli Takım'da olmalı. Çünkü Caner bence Avrupa'nın bile etkili orta yapan oyuncular listesinde yer alır. Kenan'ın attığı golde Caner topu resmen Kenan'ın kafasına oturttu. Sonuçta; iyi bir Milli Takım'a sahibiz. Etkili ve kaliteli oyuncularımız var. Disiplinli bir oyun yapısı geliştirmeliyiz. [FOTOMAÇ]

7
"BIÇAK SIRTINDA"

GÜRCAN BİLGİÇ: Cengiz Ünder'in sihirli ayaklarından geldi galibiyet sayımız, sonrasında da penaltıdan üçüncü gol. Hırvatistan'ın golü için hakemi şikâyet eden Şenol Hoca'nın, bu penaltı ile ilgili yorumu olmaz muhtemelen. Çünkü değildi. Defans topa müdahale etti, Ozan darbeyi gösterdi hakeme. O da yanıldı. İki fark maçı bitirmeye yine yetmedi. Farkı bire indirdiler, biz fazla olmanın avantajını cebimize koyup riski en aza indirmeyi tercih ettik. Onlar bir kişi eksik, her şeyi denediler. Cengiz Ünder için kalkan tabela, zaten takıma verilen "skoru tutun" mesajıydı. Kenar yönetimin ruhunda "Kazanalım, daha iyi kazanalım" yoksa, bunları çok görürsünüz. Ne önde top tuttuk ne de baskıyı artırıp, "rahatlayalım" dedik. Bıçak sırtında, oyunu kilitlemek en kolayı idi; yaptık. Bu sene hiç galibiyet alamamanın verdiği baskı da vardı "bizim çocuklar"ın üzerinde. Bunu bitirdik, grup liderini yendik, Macaristan maçı öncesinde de keyfimizi yerine getirdik. Kazanınca her şey güzel. Ancak daha iyi, kontrollü, hükmeden olma adına, "korkular"dan arınmamız gerekiyor. Bu kadro bunu hak ediyor. Daha fazla istemek, daha "akılsız" olmak anlamına gelmemeli. Gelirse, gelişme olmaz. [SABAH]

6
"ÇİMENTO ÇAĞLAR'MIŞ"

TURGAY DEMİR: Bugüne kadar Çağlar'sız oynadığımız özelresmi tüm maçlarda savunmamız alarm verdi! Bizim duvarın çimentosu Çağlar'mış, bunu anladık! Rakipler önde basınca kalecimizden başlayarak "Özgüvenli paslaşmalar yapabiliyoruz" görüntüsü vermek isterken aslında bildiğin panikliyoruz. O arada da mutlaka bir gol yiyoruz. Ruslar üç biz altı oyuncuyla kale önündeydik ve bu şartlarda iki gol yedik. Neredeyse birbirinin kopyasıydı yediğimiz goller. Milli Takım'ın kesinlikle bir gol yeme sorunu var. 66 dakika on kişi oynayan Rusya karşısında çok zor durumlara düştük. Ruslar sadece sayıca eksildiler, oyun olarak hep bizden fazlaydılar! İşin ilgin yanı Şenol hoca yine değişiklik yapmakta ve oyuna müdahale etmeye çekindi. Oysa, Kenan, Ozan, Hakan hepsi yorulmuşlardı… Neyse.. Eski SSCB'nden sayarsak 36 yıl sonra kazandık, keyfini çıkaralım. [FOTOMAÇ]

5
"SKOR TAMAM, OYUN DEĞİL"

ÖMER ÜRÜNDÜL: İkinci yarının başında yüzde yüz bir golü Mert kurtardı. Sonra penaltıdan farkı ikiye çıkardık. Her şey artık toz pembe idi; iki farklı öndeydik. Rakip 10 kişiydi. Ama hiç de oyun öyle olmadı. Ciddi tehlikeler yaşayarak 90 dakikayı tamamladık. 36 sene sonra Rusya'yı yenmemiz tabi ki çok önemli. Ama bana göre daha da önemli olan, bu tip önemli galibiyetleri abartmadan işe objektif bakarak gelecek için dersler çıkarmaktır. Dün gece 11'e 11 oyunda rakip bizden her yönüyle çok çok üstündü. 10 kişilik takıma 6 tane pozisyon verdik, bir de gol yedik. Buna iyimser bakmak mümkün değil. Bunun yanında 10 kişilik rakip risk alırken, son 35 dakikada karşı alandaki genişlikten bir gol bulamadık. Bu da çok önemli bir rahatsızlık... Şimdi bunun nedenlerine gelince hep aynı şeyi vurguluyorum. Dünyada benzeri olmayan şekilde, değişik kadrolarla oynamaktan kolektif yapıyı oturtamıyoruz. Bu yüzden de dengeli oyunu sahaya yansıtamıyoruz. Bir görüşüm de mümkün olduğunca organizasyon sağlamak için de iki ön liberodan birinin mutlaka olumlu yönlendiren özellikte olması lazım. Okay ve Ozan'ın ikisinden birinin böyle bir özelliği yok. Şenol Güneş'in Cengiz'i neden çıkardığına bir anlam veremedim. Belki de sakatlık olmasın diye idareli kullanmak istiyor. Ama zaten Macaristan maçı için cezalı duruma düştü. [SABAH]

4
"BİRAZ BİZ, BİRAZ HAKEM"

KEMAL BELGİN: Ön liberomuz Okay’ın oyuna en küçük müdahalesi olmayınca daha sonra 10 kişi kalacak Rusya benzeri, topla oynama fukaralığı çektik. İşte bu süreç içinde bir de gol yemez miyiz! İşimiz ciddi şekilde zorlaşmaya başlayacak derken Polonyalı hakem imdadımıza yetişti. Rakip savunmanın göbeğindeki Semenov’u direkt kırmızıyla oyun dışı bıraktı. Acaba böyle bir karar aleyhimize verilmiş olsaydı, neler yazıp neler söylerdik? İşte bu 11’e 10 oyunundan sonra Rusya’nın topla buluşup, oyunu istediği gibi yönlendirmesi sona ererken bizim takım piyasaya çıktı. Bu sıralarda spor medyamızın sözlü ve yazılı ünlü yorumcularının bir türlü beğenemediği Caner’in harika ortasıyla Kenan golü atıverdi. Peki, ne olmuştu ki? Kafayı vuran oyuncumuz kendini göstermiş, gösterdiği yere de Caner ikramını sunmuştu. Demek ki sadece orta yapan değil, ortaya katkı verecek oyuncunun da golde rolü büyükmüş. Sonrasında, topla oynayıp ceza sahası içinden tabelayı değiştirebilecek vuruşlar peşindeki Cengiz müthiş bir ustalıkla devreyi kapattı. Neyse bir penaltı Cenk’le gole çevrilip bir tane daha yiyerek oyunu kazandık. Şimdi sorularım var. Acaba Şenol Hoca her oyuncu değiştirmede neden üç dört dakika bekledi top oyundan çıkmış olmasına rağmen? Bu tutum hem oyundan çıkacak olanın canını sıkar hem girecek olanın motivasyonunu zedeler. [TÜRKİYE]

3
"BU TAKIMA İNANCIMIZ TAM"

İLKER YAĞCIOĞLU: Skordan başlayacak olursak Rusya karşısında aldığımız sonuç tek kelimeyle harika. Hem uzun zamandır yenilmeme serimiz devam etti hem de sürekli beraberliklerden kurtulduk ve önemli bir rakibe karşı kazandık. Yine pes etmedik. Geriye düştükten sonra moralimiz bozulmadı ve oyunu 3-1'e getirmeyi başardık. Bütün oyuncularımız da sahada inanılmaz mücadele ettiler. Bunlar güzel ama birinci sınıf bir takım olacaksak yapmamazı gereken işler var. Oyun 3-1'e gelmişken rakip de sahada 10 kişiyken maçın son bölümünü yüreğimiz ağzımızda geçirmemeliyiz. Yapmamız gereken teknik becerisi yüksek oyuncularla topa sahip olup, oyunun kontrolünü tutmamız ve Rusları koşturmamızdı. Bunu yapmadık ya da yapamadık. Fazla geride beklemek durumunda kaldık ve kapılan toplarla direkt hücumu tercih ettik. Sonuçta kazandık. Artılarımız, eksilerimizden çok daha fazla. Bu takıma inancımız tam ve yolumuza devam ediyoruz. [TAKVİM]

2
"DANA, BOSTANDAN KOVULDU"

ATTİLA GÖKÇE: Bu takımın teslim olmaya niyeti yok. Gol öncesinde Cenk Tosun’un hamlesinde son çare faul yapan Semenov kırmızı kartla oyun dışı kalmış. Onlar on kişi… Bizim çocuklar da inadına 12 kişi gibiler. Döktürüyorlar. Cengiz sağdan kuruyor oyunu. Kaan’a atıyor topu… O da iade ediyor. Cengiz’in muhteşem solu.. Öne geçiyoruz. Ozan Tufan da bu maçın parlayan adamı.. Topla ceza alanına girer girmez Kuzyaev dalıyor ayaklarına. Penaltıyı Cenk Tosun kullanıyor… Oh, iki farkla derin bir nefes alıyoruz. Amma velakin… Hücumda ürettikçe, savunmada açık veriyoruz.. Yine Kuzyaev. Fark 1’e iniyor… Bir kez daha anlıyoruz ki Rusya sert ve sağlam bir kaya… Fizik mücadelede diriler. Hepsi de atletik oyuncular. Onlar disiplinle bastırıyorlar. Bizimkiler aşkla, şevkle, heyecanla (biraz da telaşla) skoru tutmaya çalışıyorlar. Şenol Hoca, Cengiz-Deniz hamlesinden sonra Zeki ile Ozan Kabak’ı, Cenk’le İrfan Can’ı, Ozan Tufan’la Mahmut Tekdemir’i değiştirip, takım savunmasına ağırlık veriyor. Son hamlesi Hakan’ı alıp Yusuf’u ileri sürmesi. Şenol Hoca, Cherchesov’a “Üstüme gelme yakarım” diyor adeta. Off… Bu maç bitmeyecek mi? Ne kadar uzunmuş artı dört dakika! Nihayet bitti… Gözümüz aydın ola. Şenol Hocamız Şen ola! Rusya Federasyonu’nu ilk kez yeniyoruz. Uluslar Ligi’nde ilk galibiyet. Savaşarak, oynayarak… Ama zaman zaman savunmayı unutarak iyi bir maç çıkardık sonuçta. Haydi gülelim. İhtiyacımız var buna. [MİLLİYET]

///