Rıdvan Dilmen'den Fenerbahçe - Alanyaspor maçı yorumları

4 hafta öncesinde başka şey konuşurduk. Galatasaray, Kasımpaşa'yı 1-0 mağlup ederse üçüncü sırayı üç takım paylaşacak. Fenerbahçe, altta kalıyor. Aslında bugün 20 ile 22 arasında bir işkence yaşadık.

Öncelikle, Alanyaspor'un buraya boşuna gelmediğini gördük. Çok iyi bir teknik adamları var. Dizilişlerine baktığımız zaman, hafta içi kupa maçının tesadüf olmadığını görüyoruz. Erol Hoca, fair olan bir oyun anlayışıyla oynatıyor takımını. 41 kere maşallah. Hücumu çok iyi yapıyorlar. Savunmada pozisyon vermiyorlar. Doğru transfer, doğru teknik adam, iyi bir organizasyonla Antalya'nın bir ilçesi olmasına rağmen ligimizde ilk 3'te devam ediyor. Büyükler, henüz ilk 3'e girmiş değil. Sivas, Alanya, Trabzon ilk 3'te. Alanyaspor'u da ne kadar övgüler yağdırsak da azdır. Sivas'ın gölgesinde kaldılar ama kadroları Sivas'tan daha iyi. Bugün Fernandes oynamadı. Kalecisinden santrforuna kadar...

Santrfor (Papiss Cisse) hala ısrarla penaltı atıyor. Lunaparkta penaltı atsa iflas eder. Parayı kaptırır. Papiss, Diagne'den daha fazla kaçırıyor. Bazı oyuncular problemlidir, fazla üstüne gitmezsiniz. Alanyaspor'a hak ettiği değeri verelim, ne olursa olsun.

Bir diğer tarafta da Fenerbahçe var. Fenerbahçe özellikle, Trabzonspor maçından sonra konsantrasyonunu üst düzeye çıkarıp, türbülanstan çıkma maçı olarak görüyor bunu. Galatasaray maçına kayıpsız giderim diyor. Trabzon'da puan alamayınca bu maç, mutlaka kazanman gereken bir maç haline geldi. Organizasyonu iyi olan bir takıma karşı heyecanla, fazlasıyla pas hatası yapmakla geçti. Alanyaspor gibi oturaklı bir takım için sorun yaratmadı. Maçın hemen başında Alanyaspor karşı karşıya kaldı, Altay birebirlerde iyi kaleci. Sonra Kruse auta attı. Sonra bir penaltı. Kaçtı tekrarlandı golü yaptı. Fenerbahçe'nin atakları devam etti. Fenerbahçe beraberliği yakaladı güzel bir dakikada. Fenerbahçe artık bu maçı alır derken Alanyaspor toparladı. 0-0 oyununa başladı. Alanyaspor, penaltı kazandı ve kaçırdı.

Şimdi Fenerbahçe'nin performansını ben beğenmedim ama mental olarak en tehlikeli şeyler, oyuncu şampiyon olacağına inanır, başkan da çok şampiyon olmamız engelleniyor diyor ya bu oyuncuda ve teknik adamda bilinçaltı yerleşir. Bilinçaltı oyuncuda, teknik direktörde, taraftarda olabilir. Şöyle, böyle konuşulda da buna sebep olan, yangına körükle giden hakemler var. Zaten bu söylemlerin sebebi bu.

Benim futbol görüşüme göre, devre arasında penaltı değil dediğim bir pozisyon var. Orta hakem görüyor, Jailson'un eline çarpan pozisyonuna 'Devam' diyor. Sonra VAR'dan Serkan Tokat uyarıyor. Geldi, ben de hep 'Oyuncunun doğal hali' diyorum. O top ele çarptı. Benim görüşüme göre bu penaltı değil. Oldu ya. Sen ayrı MHK'yle çalışıyorsun, ben ayrı ya. İkimizin penaltı görüşleri farklı. Allah'ın tokadı vardır, yok derler ya, öyle bir vardır ki. Sana öyle bir pozisyon getirir ki 90. dakikada 'Al sana buyur' der. Alanyasporlu oyuncu Pektemek, eli açık top sekip eline geliyor mu? Devrede penaltı değil dedim. Serkan Tokat, onu çağırıyorsan bunu niye çağır mıyorsun? Diyeceksiniz ki savunma oyuncusunun mazereti yok, ele çarptığı zaman penaltı diyorsunuz ya! E neresine çarptı! Bu pozisyonda Vedat Muriqi vuruyor, yatarak müdahale ediyor oyuncu, top ele geliyor vuruyor. El açık çarpıyor, arkada iki Fenerbahçeli oyuncu var. Serkan Tokat, ne demedin de gelmedi hakem. Bu pozisyonları ile ilgili şu farklılık desin biri. Mustafa Pektemek, elle oynadı diyemezsiniz, Jailson'a diyemediğiniz gibi. Mustafa Pektemek ve Jailson. Aynı pozisyon, aynı maçta denk geliyor. Aynı hakem ve aynı VAR. Aynı insanlar. Hani 1 hafta sonra falan farklı karar verebilirler.

Neden başkan, yönetici bu düşüncede. İşte bunlar yüzünden. İkinci penaltısı, penaltı. Sarı da verebilirsin. Rodrigues'in pozisyonunda da oyuncu istem dışı geldi, vurdu. Fakat, ilk yarıda tekrarladın mı penaltıyı. Bence haklı tekrarladın. İki ihlal var. Penaltıyı Cisse kullanıyor. Top direkten dönüyor. Daha vurmadan girenler var. İhlal var mı, var. Korktun mu. Neden tekrarlamadın. O yüzden de bunlardan hiçbir şey olmaz. Aynı maçta, aynı pozisyon. Top eline çarpıyor iki oyuncunun da. Gördüğün halde, 'Gördüm, oyna' dedin. Bir diğerinde ne konuştun da gitmedin. Ne dedin, "A, Jailson'un eli açıktı. B, Jailson'un eli doğal konumunda değil." Diğerinde ne dedin. O kadar önemli olaylar oluyor ki...

Bugün Divan Kurulu'nda dinledim Sayın Başkan'ı. Her kulüp birbirine karşı konuşuyor. Bu VAR'dan sonra bombalar da patladı. Bazıları iz bırakmazdı. Şimdi iz bırakıyorlar. Bu aynı hakem, bu bu. Galatasaray - Trabzonspor maçında, 3-1 bitti geçen sezon, Galatasaray yendi. Marcao topu uzaklaştırmak için bir çaktı Trabzonsporlu oyuncuya. Çağırdı, gitti, gördü, penaltıyı vermedi bu arkadaş. Neyi görmediyse gidip de. Birinde gidiyorsun, birinde gitmiyorsun.

Fırıncıya söyleyin, Fenerbahçe'ye ekmek de vermesin. Alanyaspor'un kaçırdığı penaltının tekrar edilmesi lazım. Fenerbahçe de muhtemelen 2-1 geriye düşecekti. Kafa gitti ya, Serkan Tokat 'almaz'a yattı. Onu gördü o. Ben Rıdvan Dilmen, yorum yapacağım diye gördüm de, sen Serkan Tokat görmedin mi! İlk yarıda verdi penaltıyı. Pektemek'in elini görmedi mi? Gördü. Neyin iyi niyetini arayayım. Haydi ara.

Geçen hafta Fenerbahçe, Trabzon'da ikinci golü yedi. Sörloth'un omzundan auta gitti. Hakem görmedi. Ne diyeyim. Yanlış karar verdi ama hiçbir şey söylemem. Bu olur, hatadır. Bu yanlış; Fenerbahçe'ye verilmeyen penaltı, aynı maçta örneği oldu. Kesinlikle ve kesinlikle hakemlerin bilinçaltında baskı altına alındığının ve Fenerbahçe'nin sistemin dışına doğru götürüldüğünün farkındayım. Onu söyleyeyim. Hiç tartışmasız. Türkiye'nin hiçbir yerinde kolay kolay, şakır şakır penaltı verilip de tekrarlatılmaz. Normalde, o penaltıyı (90. dakikadaki tartışmalı pozisyon) beyaz noktayı öperek verir. Gider, o penaltı noktasını öper. Allah'ın tokadı var. Ümit Öztürk, penaltıyı vermeyince Başkan Ali Koç'un sözleri haklı çıktı. Önce camı kırdınız, sonra camcı oldunuz diyenler haklı çıktı. Mağdur edildik diyor doğru.

Oyun falan ayrı konu. Trabzonspor'un kadrosu ligimizin en güçlü iki kadrosundan biri. Şampiyon olabilir, helali hoş olsun. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçesinde değilim. Fenerbahçe bence bugün iyi oynamadı, beğenmedim. Trabzonspor - Fenerbahçe maçında, hoca dahil olmak üzere herkese övgüler yağdırdım. Ölçülerim farklıdır. Trabzonspor - Galatasaray, 0-0'dı. Son yarım saat Galatasaray oynadı, Nagatomo gol attı, sol bek. Galatasaray muhteşem mi oynadı. Trabzonspor yaslandı, atak yapamadı. Aynı Trabzonspor maçı, 2-1 öne geçti, Fenerbahçe tek kale oynar gözüktü. Yoksa Fenerbahçe'nin oyunu falan değil. Skor, psikolojik şartlar, mentalite oraya getirdi. Fenerbahçe, içerideki Trabzonspor maçında muhteşem bir ilk yarı oynadı. Bugün iyi oynamadı.

Diyorum ya, bu saha dışı faktörler oyuncuları da yavaş yavaş 'I-ıh' dedirtti. Kulübün lideri de, 'Şampiyon olacağız' dese de, söylemleri inanç kaybına yol açıyor. Neden olduğunu söylüyor, akşam da çıkıyor. Hemen akşamına gerçekleşiyor. Şu olur bak, penaltıyı verdi. Tekrar kararı doğru. Kaleci ve Kruse ihlal ediyor. Penaltıyı da verdi. Serkan Tokat, 'Yanlış gördün, gel' der. Vermediğin penaltıyla da diyorum ki, kafanızda kötü şeyler var. 90 artı, Fenerbahçe stadında aynı penaltı pozisyonu.

Alanyaspor'u tebrik ederim. Hocayı çok seviyorum. Üst düzey takım gibi oynuyorlar. Geçen hafta Rizespor - Beşiktaş maçını berbat yöneten Ümit Öztürk'ü bu hafta buraya veriyorsun. Ben Zekeriya Alp veya Nihat Özdemir olsam, toplantı yaparım. Buna neden verdin, bunu niye vermedin. Geçen hafta Trabzon'da oldu Ahmet sen niye verdin de Murat sen niye vermedin değil. Aynı maç, aynı insanlar. Beşiktaş maçında kural hatası var dendi. Tartışılıyor. Daha sonuca gelmemişler, çünkü atom arıyorlar. Daha önemlisi ne biliyor musunuz; Hüseyin Göçek, Rizespor - Trabzonspor maçında ceza aldı. Cezaya girdi. Son dakikalardaki penaltı pozisyonu. Verme Trabzonspor maçına. Gözüne mi sokuyorsun, başka hakem mi yok.

Mayısın sonunu inşallah hayırlısıyla getiririz. Barış, dostluk içerisinde diyoruz. Psikologlara gidin araştırın sorun, 'Danışanlarınız hangi takımlı?' diye sorun. Yüzde 80'i Fenerbahçeli çıkar. En son doktorluk oldu herkes. Ya kalpten giderler ya başka bir şey. İnsanların gözlerinin içine baka baka yapılmaz. Yoksa, Fenerbahçe ilk defa şampiyon olmayacak değil. Bana göre, her takım kadar şansı var. Ben yıllardır futbol adamıyım, fikstürü görüyorum. Buna rağmen olabilir. Fenerbahçe'nin Galatasaray maçından sonra türbülansı bitiyor. Sadece beş harf var, sabır. Allah sabredene verir. Ben çok sabırsız bir insanımdır. Biraz olsun öğrendik hayatımızda.

Fenerbahçe, gergin durumda. Camia çok sallanmış durumda. Fenerbahçe, çok büyük camiadır. Ersun Hoca ve oyuncuların sakinleşmesi lazım. Sakin kalırsan başarılı olursun. Coşkuyla bugün olduğu gibi panik vardı. Coşkuyla sakinlik bir araya gelirse Fenerbahçe şampiyon olur. Kavgasız gürültüden uzak bu takım her türlü şampiyonluk yarışında olur. Daha rakipleri aralarında oynayacak. Bugün, şöyle bir şey var. Puan durumuna bakınca, adaylar fazla. En ciddi aday Trabzonspor. Yayıncı kuruluş yüzde 37 fazla satmış geçen sezona göre.