Transfer
Ocakta transfer yapmayacağız. Ancak yıl sonunda mutlaka transfer olacak. Bomba değil, Fenerbahçe’nin ihtiyacı olduğu mevkiye teknik direktörümüzün tavsiyesi ile iyi bir star, ya da bazı mevkilere bazı futbolcular almayı düşünüyoruz. 100. yılımızı üzüntülü geçirecek durumumuz yok. Ne gerekiyorsa yapacağız.
Daum
Geleneklerimiz çok kötü. İstikrar hiç yok geleneklerde. İlk kez Daum 3 senedir takımın başında. Başarıyı aslında Daum’a bağlamak lazım. Daum’u getirirken tüm medya destek verdi. Ama bugün istenmeyen adam rolünde. Gönderseydik kıymetli olurdu.
Süper Lig
Fenerbahçe 2 sene şampiyon olunca hemen Türkiye Ligi kalitesiz oldu. Tüm veriler ortada, Türkiye Ligi hep aynı. Tek fark var; Fenerbahçe’deki kaliteli oyuncular fazlalaştı. Seneye Şampiyonlar Ligi ön elemesinde elenirsek, UEFA’ya gider onu alırız.
Havuz sistemi
Federasyon yeni havuz sisteminde çok yanlış yaptı. Hiç dokunmasalar birşey olmayacaktı, şimdi daha fazla kazanıyoruz. Özhan bey Başkan, Kulüpler Birliği’nde bu havuz meselesi yine konuşulacak. Özhan beyin tavrının nasıl olacağını çok merak ediyorum.
Federasyon
Bazı insanlar geçen dönemde yaşananlarda payları yokmuş gibi, yeni yönetim kurma çalışmaları yapıyorlar. Kimin namına yapıyorlar. Bakıyorum hiç bir tanesi kulüplerin delegesi değil. Kulüpleri temsil etmiyor ama kulüpler adına federasyon kuruyorlar. Çok sakıncalı. Ben bunu görüyorum ve uzak duruyorum.
Atatürk
Atatürk’ü hep anmışızdır, kuruluşumuzdan itibaren. 100 yıllık tarihleri boyunca Atatürk’ten bahsetmeyenler şimdi ona sahip olmaya çalışıyorlar. Böyle belgeler olsa zaten 100 yıl sonra ortaya konmaz, inandırıcı değil.
Aziz Yıldırım’dan “İcraatın İçinden” programı
İşte Yıldırım’ın söyledikleri:
“2005’te futbolda şampiyon olduk, ilk yarıyı lider bitirdik. Basketbol erkeklerde başarılı olduk. Kız takımı, Avrupa ikincisi oldu. Amatör şubelerde birincilikler kazandık. Avrupa’da dereceye giren sporcularımız oldu. Bunun yanında tesisleşme sürdü. 2005, Fenerbahçe için iyi bir yıl oldu. İnşallah daha yukarılara çıkarız.
Seven de var, küfür eden de
Şampiyonluk bir araç. O kadar da önemsemiyorum. Şampiyon olmamız lazım ama kulüp olarak da güçlü hale gelmeliyiz. Söylediğimiz şeyleri yapabilmemiz insanlara güven veriyor. Bize karşı sevgi besliyorlar. Kızanlar, hatta ileri gidip küfür edenler de var. Kendi kulüpleri yapamayınca bize kızıyorlar. Hedeflere ulaşmak için herşeyi yapacağız. Günlük yaşarsanız, nereye gideceğinizi bilemezsiniz. Fenerbahçe, çok büyük bir camia. Ama varlığı olmayan bir kulüp.
16-17’den 100 milyon dolara
30-35 milyon dolar arası bir tribün gelirine ulaştık. Fenerium gibi bir marka yaratıldı. Ben geldiğimde bütçe 16-17 milyon dolardı. Bunun 11 milyon doları da naklen yayın geliriydi. Bugün TV geliri 12-13 milyon dolar civarında. 100 milyon dolarlık bütçede, yüzde 12-13’e indi oran. Eskiden yüzde 80’di. Yarın TV geliri olmasa da, bütçe kendini denkleyebilir. 2007’de 100 milyon dolar bütçe diyorduk, 2005’te ulaştık. 2010’larda 150-200 milyon dolar olmalı. O zaman Avrupa’nın en büyük 10-15 kulübünden biri oluruz.
Gerçekler sonra anlaşılıyor
3-4 sene önce ‘Avrupa’da başarılı olacağız, 2007’de başarı sağlayacağız’ dedik. Bu sözlerin yine arkasındayım ama insan bazı gerçekleri zaman geçtikçe görüyor. Türkiye’de sporu yeniden organize etmek lazım. 2 senedir Şampiyonlar Ligi’nde oynuyoruz. Başarının ne şekilde geleceğini gördüm. Türk sporcusunun kalitesini yükseltmemiz lazım. Altyapılarda eğitmen hoca yok. Futbolcu amatör kümeden çıkıyor, hiçbir eğitim almadan sadece yeteneğiyle birinci lige geliyor. Öyle eksikler var ki. Bir oyuncu topa nasıl vuracak, nerede duracak, kademeye nasıl girecek, bu tip çalışmalar yapılmıyor. Tüm takımları yeniden organize etmemiz lazım. Futbolu okullara yaymak gerek. A takıma gelen oyunculara İngilizce öğretelim diye kurs açtık. İlk başta 20 kişi geldi. Bizim Türkler’in hepsi kaçtı, Brezilyalılar İngilizce öğrenmeye başladı.
Kimseyi para için göndermeyiz
Hep Avrupa’yı örnek veriyoruz. Onlar eğitimleri almışlar. Daha kaliteliler. Onlarla mücadele etmek zor. Ama içerideki maçlarda yüzde 70 iyi oynuyoruz. Yendiğimizde, iyi oynadık, kötü oynadık önemi yok benim için. Yoksa futbolu çok iyi bilmeyen top cambazlarını getirelim. Çok güzel hareketler yapılır, siz de mutlu olursunuz. Bizim bir amacımız var; Şampiyon olmak, Avrupa’da bir yerlere gelmek, takımı ileriye taşımak. Bunun için de başarıyı yakalamak gerek.
Anelka’nın sözleşmesi sürüyor. 2006’da 20 milyon Euro getirirse, serbest kalır diye bir madde var sözleşmesinde. Burada mutlu ve kalacak. Para için göndermeyiz, bunu herkes bilsin. Kendi gitmek isterse, yapacak birşey yok. Hiçbir oyuncumuzu para için satmayacağız. Ocakta da transfer yapmayacağız. İyi bir kadromuz var. Ama yıl sonunda yapacağız. Bugüne dek iki kez üstüste iki şampiyonluğumuz var. 2 yıl art arda hoca çalışmamış. Geleneklerimiz çok kötü. Hiç istikrar yok. İlk kez 3 senedir Daum takımın başında. Takımı yine şampiyon yapacağı için ‘Aman gitsin, başarı gelmesin’ diye düşünüyorlar.
Fenerbahçe 2 yıl şampiyonluğa ulaşınca, hemen Türkiye Ligi kalitesiz oldu. Galatasaray, 2000 yılında UEFA şampiyonu olurken, ligde ilk yarıyı 42 puanla bitirmiş. Beşiktaş 31 puanda, Antep 30, biz 29. Bu seneye bakıyorsunuz; Biz 45, Galatasaray 41, Kayseri 29 puan. Yani geçmişten bir farkı yok. 3. şampiyonluğa gidiyor diye Fenerbahçe’yi karalamayın.
Bizde bir adet var; Başarılı olanı aşağı çekiyoruz. Biz, hiçbir anlamda diğer kulüplerin aşağı gitmesini istemeyiz. Rekabet olsun ki, zevk alalım ve kalite yükselsin. Her yıl sonunda ‘Daum gidiyor’ deniyor. Gitmez. Bu kadar iş yapıyor, rekor kırıyor. Böyle bir hocayı desteklemek lazım. Her maçı kazanacak diye birşey yok. Daum antrenör değilmiş. O zaman gel sen antrenör ol. Onun antrenörlüğünü tartışmak bile günah. Hataları olabilir.
Şimdiden çalışmaya başlayacağız
Bomba değil, ihtiyacımız olan mevkiiye, hocamızın tavsiyesiyle iyi bir star, ya da bazı mevkiilere oyuncu almayı düşünüyoruz. Daum’la 3 Ocak’tan sonra bir araya gelip, yeni yılın stratejisini belirlemeye başlayacağız. Şimdiden bazı oyuncularla konuşuyoruz. Hedef yine Türkiye’de şampiyonluk, Avrupa’da başarı. Bunun için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Daha da güçleneceğiz. 2007’de hedef belli. 100. yılımızı üzüntülü geçirecek durumumuz yok. Başarı için ne gerekirse yapacağız. Avrupa’dan pekçok oyuncuyla temasımız sürüyor. Kendileri, kulüpleri ve menacerleriyle konuşuluyor.
Burası Fenerbahçe Spor Kulübü’ydü, holding haline geldi. Küçük bir yer değil, şirket burası. Gizlilikleri olacak. ‘Sadece Türkiye’de başarılı olmayı düşünüyorlar’ diye eleştiriliyoruz. Mantıklı insanların bilmesi lazım, Türkiye’de şampiyon olamazsanız, Avrupa’da mücadele edemezsiniz. Hep biz şampiyon olalım derseniz, bu, saplantıdır.. Ancak Fenerbahçe’nin geleneğinde, her sene şampiyon olmak için mücadele etmek var. Bu geleneğin dışına çıkamazsınız.
İnsanları mutlu edersem, sevinirim
Tabii ki, üst üste 5 sene şampiyon olmayı isterim. Ama Galatasaray 4 yıl olmuş, onu örtmek için değil. O bana birşey vermez. Ben, dev bir şirket, holding yaratabiliyorsam, insanları mutlu edebiliyorsam mutluluk duyarım. Fenerbahçe, Avrupa’da şampiyon olsa sevinmeyeceğim mi? Benim en büyük arzum bu. İleride bununla anılmak bir onur.
Kulüpler Birliği’nde konuşulan tek konu var; Havuzda bu kadar para var, şu kadarını siz alın, bu kadarını biz alalım. Her toplantıda bunun kavgası yapılır. Diğer kulüplerin de daha yukarı çıkabilmesi için havuz sisteminin yeniden oluşmasından yana olduğumuzu açıkladık. Haziran ayında bir araya geldiler, bize birşey anlatmadan havuz sisteminin kendi istekleri doğrultusunda değişmesi için önerge verdiler. 4 büyük kulüp anlaştık, federasyonla pazarlıklar yaptık. Federasyon büyük yanlış yaptı ve biz 4 büyük kulüp, daha fazla para almaya hak kazandık. Dokunmasalar, hiçbir şey yok.
Bazılarının kafası hiç çalışmıyor
Tartışmalardan sonra 4 kulüp, Kulüpler Birliği’nde olmayacağımızı duyurduk. Bunu imzalayıp, dağıttık. Biz sözümüzün arkasında durduk ama bu yüzden suçlu olduk. Havuz sisteminin içindeyiz. Fener TV, yayın hakkını alacak diyorlar. Ya insanların kafası çalışmıyor, ya da kasıtlı söylüyorlar. 150 milyon dolar verip, bunu alıp, kulübü mü kapattıracağız. Böyle saçma şey olur mu.
Federasyon 2. başkanının söylediği birşey var; ‘Hakem hataları hep Fener’e yapılıyor. Bu yüzden seçim yapılmalı’ diye. Federasyonu kim kurarsa kursun, böyle bir operasyonu gündeme getirdiği anden itibaren kendi gidişini hızlandırır. Hiç tedirgin değilim. Kaliteli bir takımımız var. Türkiye’de bizim dışımızda, 2 ve 3. ligde de rezalet hakem hataları vardı.
Gücümüz var, inkar etmiyoruz ama doğruluk. Herşeyde doğruyuz. Aleyhimizde de doğruyuz. Ama bazen yanlış yerlere çekilmesin, gündem değişmesin diye konuşmadık. Özhan bey, kulübünün hakkını korumak için konuştu, bunu haklı buluyorum. Ama Kulüpler Birliği Başkanı olarak konuşması yanlış. Özhan beyi tanıdığım, sevdiğim için kongrede kazanması için dua ettim. Eğer benim duamla olmuşsa, mutlu olurum. Mehmet Cansun, UEFA Başkanı’nın eşine 120 bin dolarlık hediye aldığını söylüyor. Bayram değil, seyran değil, niye böyle bir hediye verdin? Bunun altından kalkamazlar.
Bu sözlere gülüp geçiyorum
Biz, tarihimizle övünen bir kulübüz. ‘Fenerbahçe’yi Galatasaraylılar kurdu’ sözüne gülüyorum. Kuvayi Milliye ruhuyla yaşayan bir kulübüz. Kurtuluş Savaşı ve sonraki yıllarda niye Fenerbahçe’ye çok sevgi var! Kuruluşumuzdan beri Atatürk’ü hep andık. 100 yıllık tarihleri boyunca Atatürk’ten bahsetmeyenler, şimdi ona sahip çıkmaya çalışıyor. Böyle belgeler, varsa 100 yıl sonra ortaya konmaz.
5149 sayılı yasa çıkınca, bedava bileti kaldırdık, otobüsleri iptal ettik. Son zamanlarda kendilerine sponsor buldular. Bilet alıyor ve bir yıldır bana pankart açıyorlar, “Sen seni sev, biz bekleriz” gibi. Bunlar beni tanımıyor. Bu beyler geliyor, tribünlere rahatsızlık veriyor. Turnikelerdeki insanları taciz ediyorlar. Bir biletle 2-3 kişi giriyorlar içeri. Bunu zamanla yok edeceğim. Bu konuda çok kararlıyım. Davulları da kaldıracağım. Pankartları, locadan talimat veren açtırıyor. Tüm gruplara baskı yapmaya çalışıyorlar. Fenerbahçe’ye karşı eylem yapıyorlar. Siz kimsiniz ki, Fenerbahçe’ye eylem yapacaksınız. Hem de benim bulunduğum yerde. Bunlar Fenerbahçeli değil, rant üyeleri. Locada oturan beyefendi alıp, özel uçakla Kayseri’ye götürüyor. ‘Bilmem ne reis’ diye bağırıyorlar. Fenerbahçe’de tek reis var, o da benim. Anadolu’da genç çocuklar, bunları niyetini bilmeden peşine takılıyor. Grup kalabilirler ama içindekiler temizlenecek. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağım.