Ligde 14 maçtır kaybetmeyen, Şükrü Saraçoğlu'nda ise tam 33 maçtır yenilmeyen Fenerbahçe, belki de sezonun en kritik maçlarından birisinde mağlup oldu. Neden mi en kritik? Revire dönen Beşiktaş kaybetmiş, Galatasaray'da Melo sakatlanmış... Derbiye kayıpsız gitme ihtimali en yüksek olan takım doğal olarak Fenerbahçe... Ama ne oldu? Ruhsuz, aceleci ve sinirli takım altın değerinde bir 3 puan kaybetti.
Bu noktada İsmail Kartal'a sorulacak 5 sorum var... 1, Emenike'de bu ısrar neden? 2, Bu kadar ısrar edip güvendiğin adamın sahadaki ilk hatasında Pierre Webo'yu ısınmaya göndermek neyin mesajı? 3, Pierre Webo'nun ısındığını görünce zaten düşük olan Emenike'nin daha da çakılacağını ön görememenin açıklaması var mıdır? 4, Emenike dururken Kuyt değişikliğinin mantığı nedir? 5 ve son olarak, maç boyunca hiçbir tehlike yaratılmayan yan toplara neden çözüm bulunmadı ve yeni bir hamle yapılmayarak maçın tamamına yakınında aynı taktikte ısrar edildi (35 orta ile sezonun en fazla orta yaptığımız maçı)?
Gelelim genel olarak maça... Emenike'nin gol kaçırmasına zerre kadar kızmadım. Sonuçta altıpas içinde gol kaçıran tek ve ilk golcü Emenike değil ancak gol pozisyonundan önceki ciddiyetsizliği kabul edilebilir bir şey değil. Burası Fenerbahçe, bu formanın bir ağırlığı var. Burada hedef bir maçı kazanmak değil, sezonu kazanmak ve kupa kaldırmak. Rüyasında o forma altında attığı golü tribünler ile kutladığını görerek ağlayarak uyanan insanlar var... Kapris yapacak ve trip atacak adamın Fenerbahçe'de yeri yok. Hee şimdi diyeceksiniz ki, "ikinci yarıda o kadar bindirme yaptı..." Yok arkadaş... İkinci yarıda o bindirmeleri yapacağına keşke o golü atsaydı ya da keşke o golü ciddiye alarak kaçırsaydı. İkinci yarıda da kendi hırsı uğruna pas atmadığının altına çizmek lazım. Burası Karabük değil, burası Fenerbahçe ve sen takımın "vazgeçilmez" yıldızı değilsin. Sahadaki en iyi oyuncu da değilsin. Senden iyileri vardı, şu an var ve yarın da olacak.
Bir diğer nokta ise Diego Ribas... Bu adamın neden alındığını bilen bir kişi var mı? Sisteme uymuyor diye Alex'i gönder, arkasından bir gömlek altı Diego'yu getir... Diego'yu eleştirmiyorum. Tamam kötü oynuyor olabilir ancak bunun sebebi kendisi değil. Bir heves uğruna yapılmış transfer, şu an taraftarın gözüne batıyor... Halbuki mutlu etmesi lazımdı. Diego Ribas artık rotasyon topçusu listesine girmiş ve ilk 11'den ismi silinmiş. Geçen haftada dediğim gibi Diego gibi bir oyuncuyu, rotasyon oyuncusu olarak takımda tutamazsınız. Böyle devam ederse seneye ayrılır...
Böyle kara bir gece iyi şeyler yokmuydu? Tabii ki vardı. Bruno Alves, Raul Meireles ve Mehmet Topal üçlüsüne değinmemek haksızlık olur. Bruno Alves, partneri Egemen'in kötü oynadığı gecede(Yediğimiz ilk golde yaptığı kademe hatası pahalıya patladı) bu açığı hava toplarında kapattı. Akhisar, savunmadan şişirdiği hiçbir topta Alves'i geçemedi ve Fenerbahçe'nin rakip kalede baskı kurabilmesinin detaylarından birisi bu oldu. Diğer bir detay ise Mehmet Topal ile Raul Meireles'in kusursuza yakın oyunu. Her ikisi de oyunun her iki yönünde oldukça iyi işler yaptılar. Raul ek olarak bir gol atarken, Topal neredeyse her Akhisar kontrasını kesti. Kesemediği tek atakta da Vazte, Diego'yu kolay geçerek golü buldu.
Sahada genel olarak ruhsuz, aceleci ve sinirli bir takım vardı. İsmail Kartal'ın da hamlelerinin geç kalması ve doğru olmaması Roberto Carlos'u cesaretlendirdi. Galibiyet için iştahı kabaran Akhisar, doğru hamleler ile ağır bir ceza kesti. İyi oynadığımızı söylemek ve suçu tamamen hakeme atmak yalnızca günü kurtarmak olur... Lig uzun maraton, hatalardan ders çıkararak yolumuza devam etmemiz lazım. Bu mağlubiyet hiçbir şeyin sonu değil, umarım başlangıcı olur.
Soru ve görüşleriniz için twitter: barlasateslii