Ertuğrul Özkök, Fenerbahçe'miz ile CSKA Moskova arasındaki THY Euroleague final maçınında yaşananları yazdı.
Fenerbahçemizin Başkanı Aziz Yıldırım ile birlikte Final-Four izleyen Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkak, sarı-lacivertlilerin CSKA Moskoma maçının öncesinde ve sonrasında yaşananları anlattı.
Özkök, Zeljko Obradovic ile Aziz Yıldırım arasında yaşananları "Yıldırım'la içeri girdik. Obra iki elini yana açıp Başkan'a "I'm sorry president" (üzgünüm başkanım) dedi. Başkan, hocanın koluna içtenlikle dokundu ve birbirlerine sarıldılar. Berlin'de gördüm ki, Final Four'un en Avrupai, en modern takımı Fenerbahçe'ydi." sözleriyle aktardı.
Ayrıca Özkök, maçta olay çıkartan SIBUR’un CEO’su Dmitry Konov'un karşılaşmanın ardından Aziz Yıldırım'la olan konuşmasını da aktardı. İşte Ertuğrul Özkök'ün Hürriyet Gazetesi'ndeki o yazısı...
OBRADOVİC'TEN AZİZ YILDIRIM'A
Kaybedilen bir maçın en dramatik anı, sahada değil, soyunma odasında yaşanır. Hele bu maç önceki günkü gibiyse...
21 sayı geriden gelip, maçın normal süresinin son 3 saniyesine önde girip, tesadüfi bir topla kaybetmek...
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’la, soyunma odasına giriyoruz. Oyunculardan sadece Udoh orada. Takımın gerisi kupa töreni için daha sahada.
Sol taraftaki odada Obradovic... Hocayı 48 saatte üçüncü yüzyüze görüşüm.
Yüzündeki aynı ifadeyi görüyorum. Yani maça hazırlanırkenki aynı ifade...
10 kere final oynayan bir hocanın belli ki büyük tecrübesi var. İki elini yana açıyor ve “I’m sorry president” (Üzgünüm başkan) diyor.
Başkan önce hocanın koluna içtenlikle dokunuyor. Sonra sarılıyorlar. Bence maçın en dramatik anlarından biri buydu.
O RUS GELDİ VE BAŞKAN AZİZ YILDIRIM’IN ELİNİ SIKTI
Aziz Yıldırım’la birlikte oturduğumuz ön sıradaki 13 ve 14 numaralı koltukların sağ ve sol tarafı tamamen CSKA takımının yöneticilerince doluydu.Maçın ilginç anlarından biri, Kalinic’in saha dışına düştüğü an yaşandı.Sırtı ön sırada oturan Rus petrol şirketi SIBUR’un CEO’su Dmitry Konov’a çok yaklaştı. Konov, o anda Kalinic’i itekledi.Bu davranış, hemen arka sıralarda oturan Türk taraftarların tepkisini çekti ve bir anda itiş, kakış başladı.Aynı anda Aziz Yıldırım, ayağa fırladı ve kalabalığın içine daldı.
-Ancak el ve kollarıyla bir müdahalede bulunmadı. -O arada yönetim kurulu üyesi Önder Fırat da koşarak oraya geldi. -Gerginlik kısa sürede bastırıldı. -Basketbol farklı bir spor.Maçın geri kalan kısmı son derece gergin ve çekişmeli geçtiği halde, ne yan taraftaki Ruslardan tek laf atıldı, ne bizim taraftan. Maçtan sonra Kalinic’i iten Rus işadamı Dmitry Konov, Aziz Yıldırım’ın yanına geldi ve ellerini sıktı.
MAÇTAN SONRA RUS YÖNETİCİ NE DEDİ?
Maç bittikten sonra ayağa kalktığımızda, solumuzda oturan CSKA yöneticilerinden biri oyuncularına tebriğe gitmeden önce Aziz Yıldırım’ın yanına geldi ve koluna samimi bir dokunuşla, “Tebrik ederim, büyük maçtı” dedi.
FENERBAHÇE TRİBÜNÜ ÇOK DAHA ETKİLİYDİ
Fenerbahçe, baskette gerçek anlamda henüz yeni sayılır. Taraftarı da daha çok futbol kökenli gibi görünüyor. Ancak final maçında çok etkili bir taraftar gördük. Maç boyunca özellikle de ikinci yarı ve uzatmada müthişti.
“İKİNCİLİK” İÇİN NELER KONUŞULDU?
BİR Fenerbahçe taraftarı olarak ben maçtan üzgün ayrıldım. Ama kesinlikle bir mağlubiyet duygum yoktu. Ancak maçtan sonra yemek masasında, takım yöneticileri ile bir taraftarın farkını gördüm.
Üç yönetici çok üzgündü. Ben, “Ama, ikincilik de büyük başarı” deyince, içlerinden biri, “İkincileri kimse hatırlamaz” dedi. Dikkat ettim, Aziz Yıldırım bu konuda hiç bir yorum yapmadı.
72 saat boyunca yaptığım gözlemler sonunda şunu söyleyebilirim. Ona göre de bu sonuç büyük bir başarıydı. Ama kafası daha çok basket takımının finansmanıyla ilgiliydi.
TAKIMA TARAFTAR BANDOSU LAZIM
Burada hepimizin ortak görüşü şuydu. İspanyol Laboral Kutxa takımının taraftarı muhteşemdi. İki maçı da kaybetmelerine rağmen inanılmaz güzel, coşkulu, etkili ve medeni bir destek verdiler.
Takımları yenildiği halde, onu desteklediler. Nefesli sazlardan oluşan dört, beş kişilik bir bandoları vardı ve bütün salonu çarpıcı bir ritmle doldurdular.
Görüşüm şu: Fenerbahçe basket taraftarı da mutlaka küçük bir bando kurmalı. Önerim: Posta gazetesinin bir bandosu var. Hepsi değil ama küçük bir bölümü maçlarda tribüne getirilebilir.
BASKETTE HÜKMEN GALİP TAKIMA KAÇ SAYI YAZILIR?
Maçtan bir akşam önce Aziz Yıldırım, Mahmut Uslu’ya şunu sordu:
“Baskette bir takım hükmen yenik ilan edilirse, galip takıma kaç sayı yazılır?”
Hemen herkes, “2-0” diyordu.
Aziz Yıldırım, “Hayır 20-0” dedi.
Böylece bir kuralı da öğrenmiş olduk.
BİR FENERBAHÇELİNİN FACEBOOK’A YAZDIĞI CÜMLE
Peki bu büyük finalin özeti nedir?Bunu en güzel özetleyen cümleyi, Berlin’e maçı izlemeye gelen koyu bir Fenerbahçe basket taraftarı olan Prof. Sadettin Eskiçorapçı’nın Facebook hesabında yazdığı şu cümle özetliyor:
“Artık Fenerbahçe Avrupa’nın elit bir kaç kulübü arasına mühürünü vurmuştur. F.Bahçe karşısında artık her takımın ayakları titreyecek. Bize bu yoldan dönüş yok...”Ben de bu üç günlük final sayfamı taraftarın şu şarkısı ile kapatıyorum:
“Sevdim seni her şeyden çok... Fenerbahçem... Bize bu yoldan geri dönüş yok...”
F.Bahçe önceki gece oynadığı büyük finalle artık adını Avrupa’nın ‘ivy league’i listesine yazmıştır.
* Ivy League ABD’de en iyi üniversiteler grubuna verilen isim.
EUROLEAGUE’İN DEĞERİNİ ARTIRAN GERÇEK BİR FİNALDİ
Konuştuğum bütün basket otoriteleri aynı görüşte. “Büyük bir final maçıydı...”
Basketbolun bütün güzellikleri, sürprizleri ve mucizeleri vardı. Göğüs göğüse ama centilmence bir savaştı.
Fenerbançe 21 sayı geriden gelerek, basketbolu farklı kılan en büyük özelliklerden birini gösterdi. Euroleague, henüz NBA karşısında çok küçük bir organizasyon.
Ama böyle büyük bir final kesinlikle onun değerini ve önemini artıracaktır.
YAN KOLTUKTAN İZLEDİĞİM YILDIRIM’IN YÖNETİCİLİĞİ
Aziz Yıldırım’la ilk defa 72 saat boyunca birlikte olduk. İki uçak yolculuğu yaptık. Çok kritik ve gergin iki maçı yan yana izledik.
Dışarıdan bakılınca Aziz Yıldırım öfkeli, anında tepki veren bir insan. Ancak maç seyrederken akılalmaz derecede sakin ve kontrollü.
Maç boyunca çok az konuşuyor. Kendince küçük yorumlar yapıyor. Ancak Obradovic’in kararları ile ilgili tek kelime yorum yapmıyor.
Ben onun en az 4 katı heyecanlı ve hareketliydim. Bir de şu dikkatimi çekti. Basketbolu, kurallarını, taktikleri ve oyuncuları çok iyi biliyor. Her bir oyuncunun kariyerini anlatabiliyor.
İLK SIRA, İKİ TAKIMIN BÜTÇE FARKINI GÖSTERİYOR
Fiyatı 1475 Euro olan birinci sıranın 13 ve 14 numaralı koltuklarında başkan ile oturuyordum.
Bizim sıranın sol baş tarafında ise 3 ayrı Fenerbahçe yöneticisi daha oturuyordu. Geriye kalan bütün koltuklar, CSKA takımının yönetici ve zengin taraftarlarınca alınmıştı.
Zengin dediysem, “Oligarkların” yani. Paraya para demeyen insanlar. Basket takımının Fenerbahçe’ye maliyeti 28 milyon Euro. Geliri ise 13 milyon Euro.
Karşımızdaki takımın bütçesi ise en az 50 milyon Euro... Bu takımla dişe diş bir final oynamak çok önemli bir başarı.
FENERBAHÇE DAHA MODERN BİR TAKIM
MAÇ öncesi ve sonrası soyunma odalarında, maçtan önce ısınma hareketleri sırasında ve maç boyunca Fenerbahçe takımını çok dikkatle gözlemledim. Oyuncuların duruşları, birbirleriyle ilişkileri, görünümleri, formaları, saha kenarındaki ve arkadaki yöneticileriyle, Fenerbahçe gerçekten bir NBA takımı görüntüsünde. Kesinlikle bu Final Four’un en Avrupai, en modern takımı Fenerbahçe’ydi...
FENERIUM’UN FİNAL MAÇI ÖNCESİ SÜRPRİZİ NEYDİ?
FİNAL maçı için Berlin’e gelirken uçakta bir bavulda sürpriz bir de malzeme vardı. Fenerium, maça iddialı hazırlanmıştı ve şampiyonluk forması hazırdı. Ancak bu formalar bir hatıra olarak kaldı. Ben bir tanesini hatıra olarak aldım. Yenilsek de galip sayılırız bu yolda demek için...