Spor yazarlarının G.Birliği-F.Bahçe maçı yorumları
SPOR YAZARLARI NE DEDİ?
RAKİPLERİNE MESAJ VERDİ
ENGİN VEREL: Gençlerbirliği, yine Konya gibi oynamaya başladı! Tabii ki her mücadele, Konyaspor sınavı gibi olmayacak. O gün istediğini yapamayan usta ayaklar, Gençlerbirliği karşısında çalıştı. Otomatik olarak fark geldi. Erol Bulut’a, “Seç, beğen, oynat” kadrosu verildi. Elinde Perotti gibi saf yetenek bir adam var. Dün sahaya bambaşka bir 11 çıktı ve bambaşka bir skor alındı. 5 isabetli şutun tamamı gol oldu. Farklı futbolcular; farklı bakış açıları ve farklı sonuçlar demek. Dün, sadece orta yapmak yerine ceza sahası dışından şut atanlar vardı. Savunma arkasına adam kaçırmaya çalışanlar da görüldü. Fenerbahçe, milli arayı çok iyi değerlendirmiş. Konya maçına takılı kalmadıkları görüldü. Ama aynı şeyleri Gençlerbirliği için söylemek mümkün değil. Fenerbahçe yenilenmiş 11’iyle farklı kazanarak rakiplerine de mesaj verdi.
CANER'İN ORTALARI YOKKEN...
UZAK ARA ŞAMPİYON OL!
F.BAHÇE İYİ SİNYALLER VERDİ
ERMAN TOROĞLU: Fenerbahçe rahat kazandı. Tartışılacak birkaç pozisyon var ama tartışılmayacak bir şey var: Fenerbahçe, Gençlerbirliği'ni net yendi ve galibiyeti hak etti. Kimse hakeme bir şey demesin. Yok 2-1'miş yok 2-0'mış hikâye!.. Bir başka gerçek daha bu Ankaragücü ile bu Gençlerbirliği, 4 takımın düşeceği bu sene kol kola alt kümeye giderler. 'Fenerbahçe'de eksik var' diyorlar iyi güzel de kadro zaten hastalıklara, sakatlıklara göre kurulmuş bir kadro; geniş. Ben sakat oyuncuya bakmam, sahada oynayan 11 futbolcuya bakarım. Bu 11 futbolcu takım mı, değil mi? Dün Fenerbahçe iyi sinyaller verdi.
KADIKÖY'DE DERBİ GÜZEL OLUR
ERMAN TOROĞLU: Sarı-lacivertliler iyi pozisyonlara girdiler. Her şeyden önce iyi yardımlaştılar. Yani takım olma yönünde gidiyorlar. Zaten fizik olarak da çok iyi pozisyona girip oyunda birbirlerine yardım ederlerse yani kaçak dövüşmezlerse bu onların büyük avantajı olacak ki o yönde gidiyorlar. Beşiktaş ilk 45 dakika Başakşehir karşısında mükemmel oynadı. Şimdi Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın rakiplerine baktığımızda; Beşiktaş'ın rakibi Türkiye şartlarında çok daha güçlü, Gençlerbirliği'ne göre... Dün akşamki Beşiktaş ve Fenerbahçe'yi seyrettikten sonra haftaya Kadıköy'de bizi güzel bir maç bekliyor. İnşallah öyle olur.
YILDIZLAR ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRDİ
AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe yine çok önemli bir galibiyetle evine dönüyor. Üstelik müthiş goller, yıldızlaşan oyuncular... Sezon başından beri takıma çok önemli katkı sağlayan alışılmış kanat beklerinden de yoksun oynadılar ama bu sefer yıldızlar çok şeyi değiştirdi. Perotti, Sosa, Pelkas... Bunlar önemli oyuncular. Zaten Gustavo ve Ozan'ı saymıyorum bile. Takımın yedekleri bile diğer takımlarda direkt oynayabilecek oyuncular.
MERT HAKAN, PEROTTI...
AHMET ÇAKAR: Mert Hakan oynamıyordu, çok güzel bir golle açılışı yaptı. Perotti golünü attı, penaltısını aldı ve her an penaltı yaptıracak çok çabuk vuruş tekniği iyi bir oyuncu. "Acaba puan kaybı olur mu?" denilen haftayı Fenerbahçe farklı geçirdi. G.Birliği, bu kadrosuyla düşmeye aday. Attıkları gol dışında (o da duran toptan geldi) pozisyonları yok.
PENALTI BENCE DOĞRU
AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe lehine verilen penaltı çok tartışılır ama bence karar doğru. Son anda tam aut çizgisi üzerinde Perotti'nin ayağına bir darbe var. F.Bahçe'nin attığı ikinci gol öncesi top taca çıktı mı çıkmadı mı belli değil. Niye belli değil, çünkü beIN Sports'un kameraları topun tamamıyla çizgiyi geçip geçmediğini tam gösteremiyor.
GUSTAVO'YU BEŞİKTAŞ'A KADAR...
ERCAN GÜVEN: Sosa… Bu kadar mı okur maçı sahadaki bir adam ve bu kadar mı iyi yazar. Pelkas’ın asistini en şık golle taçlandırması bir yana, takım arkadaşları için “deniz feneri” gibi yol gösterici olması, beş gollü zaferin alt yapısıydı açıkçası. Gustavo… “Ya olmasaydı” sözünün tam karşılığıydı yine. Bu adam bir gün Fenerbahçelilerin yüreğini ezecekse, Fenerbahçe’den gideceği veya yaşlanıp futboldan kopacağı gün olacaktır o. Yetişmediği yer kalmadı maçta Beşiktaş maçına kadar pamuklar içinde saklamak için çıkana kadar. Perotti eşittir zeka… Hatta biraz şeytani bir zeka! Tersine yüzüne çalımlarla rakip savunmayı dağıtmak, gol atmak, olmadı penaltı almak sıradan işler onun için. Attı attırdı dün gece.
BEŞİKTAŞ'A KARŞI OYNAYAMAZ
ERCAN GÜVEN: Baştan aşağı Fenerbahçe övgüsü olmasın diye nazar boncuğu niyetine Cisse’yi yazmak lazım. Olmayan takım oyunundan yararlanamadığı gibi, kişisel yeteneğini de ortaya koyamadı Cisse. Beşiktaş derbisinde formasını Samatta’ya devredecektir büyük bir olasılıkla. Biraz daha hırslanması lazım kulübede.
YANİ SADECE ORTA DEĞİLMİŞ!
GÜRCAN BİLGİÇ: Ezberleri bozan bir maç oynadı Fenerbahçe... Son maçının 11'inden 6 oyuncu değişikti. İkisi zorunlu olan bu kararın arkasında, Konyaspor karşılaşmasından gelen memnuniyetsizlikler de vardı. 5 golle biten maçta yan ortalardan gol atmadı Fenerbahçe... Korner organizasyonlarından da gol yoktu. Son gol öncesinde duran top vardı, o da pas olarak geldi Ozan'a. Yani neymiş; Erol hocanın sistemi "Orta yap, duran topla saldır" değilmiş. Ceza alanı bölgesinde paslarla tehlike yaratma isteği, ikiye birler ile rakibin dengesini bozup skora ulaşan takım da yapabiliyormuş.
UZUN YILLARDIR İLK KEZ...
GÜRCAN BİLGİÇ: Tempolu oyunun gerektirdiği 'baskı yapıp top kapma' özelliği bu 11 ile olamadı. Gustavo ve Sosa iyice geri kalmak durumunda kaldılar. Çünkü ön taraftaki üçlü takım savunmasında yeterli olamadılar. Ya bölgelerinden adam kaçırdılar ya da bölgelerini kapamadılar. Bunun faturası iki beke de çıktı. Önünde Pelkas ile Lemos, Perotti ile de Novak risk alamadılar. Beklerin hücuma girmediği bir Fenerbahçe taktiğini uzun yıllardır ilk kez seyrettim. Buna rağmen maçı iki usta çözdü; Perotti penaltıyı aldı, Sosa; ceza alanına girdiği ilk anda farkı ikiye çıkardı. Sonrasında topu rakibe vermeyi tercih ettiler. Yine alışıldık bir durum değil. Rakibi risk almak zorunda bırakarak, dörtle-beşi buldular, bir de Samatta'nın direkten dönen aşırtması vardı. İlk kesik maç ile bu karşılaşma arasındaki farkları, iyi-kötü dengesinde elbette değerlendirecektir Erol Bulut.
BEŞİKTAŞ'A BÖYLE ÇIKMAZ
GÜRCAN BİLGİÇ: İlk kez bir arada oynayan dünkü on bire Beşiktaş maçında da şans vermesi çok mümkün değil. Ozan ve Caner'in oyuna kattıkları çok fazla. Gökhan Gönül'ün de bu maçta dönme ihtimali yüksek. Üç oyuncu ile çok şeyler değişir. Ama ön tarafın; Pelkas ile Mert Hakan'ın pas kararlarındaki doğru oranını yükseltmeleri gerekir. Cisse için üzücü bir maç oldu. Ortaların vızır vızır gezdiği takım yoktu bu kez. Pozisyona giren değil, pozisyon yapan durumundaydı.
DERBİ ÖNCESİ MORAL
PEROTTI'YE GÖZÜ GİBİ BAKMALI
ÖMER ÜRÜNDÜL: Gelelim maçtaki genel gözlemlerime… Lemos sağ bekte görev alınca Serdar Aziz ve Tisserand ile birlikte duran toplarda 3 stoper oluştu. Ama buna rağmen ilk yarıda duran toptan Diego gol attı. İkinci yarıda yine duran toptan yine Diego ilkinden daha müsaitken golü kaçırdı. Bu üstünde durulması gereken bir konudur. Erol Bulut'un üst üste 3 milli maçta sürekli oynayıp fiziki tahribata uğrayan Ozan ve Caner'i kulübede oturtması doğru karardı. Pelkas ile Mert Hakan'ı değişerek oynatması yerindeydi. Transfer edildiği günden beri vurguluyorum; ileri uçtaki en önemli transfer tartışmasız Perotti'dir diye. Tabi ki sakatlıktan çıktı ve fiziki açıdan yeterli değil. Erol Bulut ona gözü gibi bakmalı… Gerçek fizik gücüne yaklaşana kadar idareli kullanmalı. Dün çok fazla oyunda tuttu.
BİR DAHA BÖYLE İKİNCİ YARI OLMAZ
KEMAL BELGİN: F.Bahçe’nin bazı oyuncu değişikliklerine uğramış takımı rakibine göre teknik açıdan pas zenginliği olarak çok da fazla pozisyon değiştirmeden oynama rahatlığı sergiledi. Çok pas alabilme durumu zorlaştığında da uzun kullanılan topların büyük bir yüzdesini Cisse aldı, kullandı, iyi kullanamadığında da hiç değilse rakibin sahip çıkmasına engel oldu. Sosa ve Mert Hakan hem gol attılar hem de birer oyun tanzim edici, top kullanıcı olarak rakiplerinden hiç müdahale görmediler desek yeridir. Pelkas’ın dün akşamki oyunda en etkisiz F.Bahçe oyuncusu olduğunu da söyleyebiliriz. Kaleci Altay ve geri dörtlü sanıyorum sezon başından bu yana hatta şunu da iddia edebilirim ki, ligin geri kalan oyunlarında bu kadar keyifli, zor duruma düşmeden bir ikinci maç oynamaz. Böylece kâğıt üzerinde sıkıntılı geçebileceği sanılan dünkü Ankara oyununda F.Bahçe rakibin en küçük zorlamasına toslamadan elini kolunu sallayarak hem de farklı kazandı.
EROL HOCA'NIN SİSTEMİ BELLİ
İLKER YAĞCOIĞLU: Erol hoca dün akşam ilk 11'de 5 oyuncusunu değiştirerek sahaya çıkmıştı. Yani takımın %50'si farklıydı. Skora bakıyoruz maç 5-1 bitmiş, yani yarısı değişmiş bir takımla oyunda bir aksama olmadan çok rahat bir şekilde F.Bahçe'nin galibiyete uzandığını görüyoruz. Bu da eldeki kadronun ne kadar geniş olduğnun en somut göstergesi. F.Bahçe'de artık Erol hocanın oyun sistemi belli oldu. Rakibi ikinci bölgede karşılayıp bu alandaki yüksek baskı ile rakibi hataya zorlayıp top kazanmak ve sonrasında da yetenekli oyuncularıyla çabuk sonuca gitmek.
PEROTTI, PELKAS VE MERT HAKAN...
İLKER YAĞCOIĞLU: Bu oyun tarzında Perotti ve Pelkas'ın varlıkları büyük avantaj. Bire birde çok etikililer, skora katkı sağlayabiliyorlar, kısacası çok klaslar... Cisse'nin santrforda başlaması da doğru bir tercihti. Çünkü bu takımda gole en çok katkı sağlayacak isim bence Cisse olacaktır. Mert Hakan'ın enerjisi ve attığı gol hem onun moralini düzeltti hem de mücadelesi Fenerbahçe'ye güç kattı..