RADİKAL VE CESUR(ŞANSAL BÜYÜKA)

Fenerbahçe bu ligin en iyi futbol oynayan takımı değil... Hatta Fenerbahçe bu ligin en iyi futbol oynayan takımlarından biri de değil... Ama Fenerbahçe bu ligin en disiplinli oynayan takımlarından biri, hatta birincisi... Aykut Kocaman’ı kesseniz takım disiplininden taviz vermez... Aykut Hoca‘ya “korkak“ diyenler çok ama, geçen haftanın en iyisi Alper’i, hatta Valbuena’yı kesmek bırakın korkaklığı, “her babayiğidin“ harcı olamaz... Aykut Hoca, Başakşehir maçına böyle radikal ve cesur bir adımla başladı...

AYKUT KOCA HAKLI ÇIKTI

Gördük ki Aykut Hoca haklı çıktı... Maç başladı, Fenerbahçe, kaleci Volkan Babacan dahil sahada hangi Başakşehirli oyuncu varsa baskı yapmaya başladı... Öyle ki, gölgelerini bile kovaladı... Başakşehir bu baskı karşısında, tıpkı Konya maçında olduğu gibi ne yapacağını şaşırdı, eli - ayağı birbirine dolaştı, iki pası bile yapmayı başaramadı... Baktığınızda Başakşehir’in ilk yarının son dakikasında duran toptan Chedjou kafasıyla sadece tek pozisyon yaratabilirken, Fenerbahçe 5-6 golle bitebilecek, çok daha farklı bir galibiyeti kaçırdı...

FUTBOL BÖYLE BİR OYUN

Abdullah Avcı maçtan önce “kaybedersek fazla bir şey kaybetmeyiz“ demişti... Buna katılmam, Başakşehir‘in çok şey kaybettiğini düşünüyorum. Fenerbahçe‘nin de “mucize“ gibi olan şansını ciddi ölçüde yükselttiğini... Tabi oynamadan kazananlardan biri de Galatasaray oldu. Geçen hafta böyle bir fırsat gelmiş kullanamamıştı. Galatasaray‘ın aynı fırsatı ikinci defa kaçıracağını düşünmüyorum. Futbol böyle bir oyun. Bazen kendiniz kazanırken, en zorlu rakibinize de çok önemli bir fırsat yaratabiliyorsunuz...

EN MUHTEŞEM TAKTİK(SERDAR ALİ ÇELİKLER)

Aykut Kocaman ve takımı dün bize mükemmel bir futbol izlettirdi. Bu sene Türkiye Ligi’nde izlediğim en muhteşem taktiksel başarıydı dünkü. KOCAMAN bir tebrik. Çünkü ligin bana göre en alternatifli kadrosuna sahip, etkili hücumcuları olan, lider Başakşehir’i tamamen paralize ettiler. 70. dakika itibarıyla Başakşehir sahadan silinmişti.

EN BÜYÜK ADAY

Santim santim hesaplanmış bu büyük TAKTİK DAYAK, 3 puanı da Fenerbahçe’nin yaptı. Bu sonuçtan sonra Beşiktaş deplasmanından en az 1 puanla dönmesi halinde F.Bahçe’yi en büyük şampiyonluk adayı olarak görüyorum.

DÜŞMANA KORKU SALDI

Şahane bir taktik, santim santim hesaplanmış kurgu ile Başakşehir’i felç etti ve bence dosta güven düşmana korku saldı. Ligin en başarılı takımı bu kadar paralize olduysa taktiksel hatalar vardır. Avcı seviye tespit sınavından kaldı.

YIPRATICI BASKI(UĞUR MELEKE)

Dün gece Başakşehir’de oynanan müsabaka, 55’inci dakikada bitmişti aslında. Maçın realitede bitiş anına, yani ikinci gole kadar Fenerbahçe önde “kolektif bir baskı” yaptı. Tabii bu bölümde Başakşehir takımının Fenerbahçe presine verdiği reaksiyonu da ele almak gerek. Maçı izleyen herkes, daha 5’inci dakikada Fenerbahçe’nin önde arzulu bir baskı yaptığını gördü. Zaten geçen hafta ilk 11’de sahaya çıkan Valbuena-Soldado’nun da başlamama nedeni buydu, Kocaman tamamen koşucu-yıpratıcı bir ön grup seçti Başakşehir’de.

ARDA HAZIR DEĞİL

İlk devrede Volkan Babacan 30, Arda 20 pas yapmışlar. Arda fiziksel olarak hiç hazır değil. Geçen hafta çizgiye iki inişinde yerden iki harika pas çıkaran Isla, bu hafta da ikinci golde “topun ne zaman kaldırılacağı dersi” verdi adeta. Hasan-İsmail-Şener’in dikkatine.

İNANDIĞI BİR DOĞRU VAR

İnandığı bir doğru var, senin-benim-çoğumuzun hoşuna gitmiyor. Keyif de vermiyor. Ama dün inandığı o doğru öyle iyi sonuç verdi ki, maçı daha oynamadan kafasında kazanmıştı Kocaman.

SAHADAN SİLDİ(AHMET ÇAKAR)

Dün gece için söylenecek tek bir şey var, Fenerbahçe lig lideri Başakşehir'i sürklase etti, sahadan sildi, top oynatmadı ve belki de sezonun en iyi ve en konsantre oldukları maçını oynadılar. Kolay değil, Başakşehir çok ama çok önemli başarılara imza atmış bir takım. Üstelik F.Bahçe dün gece kaybetmiş olsaydı hem kendisi ligden kopacak hem de Başakşehir bir adım öne fırlayacaktı.

FENERBAHÇELİLER KADAR...

F.Bahçe lige hem moral hem de puan olarak yeniden döndü. Peki dün geceki galibiyet sadece F.Bahçe'yi mi mutlu etti? Tabii ki hayır. Herhalde dün gece galibiyete Fenerbahçeliler kadar Galatasaray ve Beşiktaş da çok sevinmiştir.

PENALTI OLMALIYDI

Gelelim hakeme... Fenerbahçe hafta boyu 'MHK istifa' dedi, 'federasyon' dedi, 'hakemler' dedi. Aslında dün gece Halil Umut Meler, bir pozisyon dışında da iyi maç yönetti. Ama o pozisyon kritik bir dakikada, ikinci yarının ortasında... Kaleye atılan şutu Neto sağ eliyle kesiyor. Karar penaltı olmalıydı ama hakem ofsayt verdi.

HİÇ DERS ÇIKARMAMIŞ(ÖMER ÜRÜNDÜL)

Fenerbahçe maça Giuliano'nun kaçırdığı yüzde 100'lük bir pozisyonla başladı. Ardından ilk 15 dakikadaki saha içi görüntüsü şunu net biçimde anlatıyordu, Abdullah Avcı son Konyaspor maçından hiç ders çıkarmamış. Başakşehir, ortada sıçan idmanı yapıyormuş gibi sürekli kaleci Volkan'ı da işin içine katarak pres karşısında adeta harakiri yapıyordu.

STRATEJİSİ DOĞRUYDU

Kocaman'ın dünkü taktik stratejisi doğruydu. Konya- Başakşehir maçını örnek almış. Takımına önde etkili baskı uygulattı. Skor avantajından sonra da yine doğru bir tercihle taktiği değiştirip geride alan daraltıp takım savunmasını garantiye alarak ani çıkışlarla da karşı alandaki genişliği değerlendirmek istediler.

VAN PERSIE ISRARI...

Herhalde dünkü maçtan sonra fizik olarak tükenmiş Van Persie'ye sınırsız destek verip 'Fernandao, onun yanında kim ki!' diyenlerin biraz kulakları çınlamıştır. Avcı gibi deneyimli bir sistem hocasının niye bu hazırlık paslarını takıntı yaptığını anlamıyorum. Bana göre ilk 11 de yanlıştı.

4 GÜN ÖNCE YAKTI(GÜRCAN BİLGİÇ)

Maçın ışığını Aykut Kocaman 4 gün önce yaktı... Gençlerbirliği beraberliğinin şoku yaşanırken, "Başakşehir'i de yeneceğiz, Beşiktaş'ı da" diyerek radikal çözümü herkesin gözüne soktu. Aykut Hoca'ya bunu söyleten klasik büyük takım hamaseti değil, oyuncu grubunun yükselen takım performansının başarı sınırıydı.

ÇARESİZLİĞİ HİSSETTİRDİ

Kazanmanın sırrı büyük takım olmaktan değil, mücadele etmekten geçiyor. "Ben tedbir almam" mantalitesinde olanlara "beş" atmış bir takıma, "çaresizliği" ancak böyle hissettirebilirsiniz. Valbuena'yı oynatmayan Aykut Hoca'ya da saldırıyorlar, tel tel dökülen Arda Turan'ı oynatan Abdullah Avcı'ya da

AĞABEY OLARAK GERİ GELDİ

İki takım içinde finaldi ve Fenerbahçe "yola devam" diyerek şampiyonluk iddiasını ortaya koydu. Aykut Kocaman uzun yolun futbolcu değil, takım performansı ile yapılabileceğini bir kez daha anlattı bilmeyenlere. Böyle bir çizgiden dönebilmek için, "ikisini de yeneceğiz" diyecek kararlı ifadeye ihtiyaç vardı. Fenerbahçe, geri geldi, yine "ağabey" olarak.

İBRE F.BAHÇE'YE DÖNDÜ(ERSİN DÜZEN)

Aykut Kocaman’a ‘rakipte kimler oynamasın?’ diye sorsanız, Emre, Mossoro ve Epureanu derdi. Başakşehir’in her şeyi diyebileceğimiz 3 futbolcu olmayınca, ibre sarı-lacivertlilere döndü.

GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI

Son 2 yıldır bu tür maçlarda skor ne olursa olsun oyun gücü hep Abdullah Avcı’nın takımında olmuştur, bu kez bunu başaramadı. Tabii ki mazereti var, ancak bunları hesaba katarak başka bir strateji, bir sürpriz bekliyordum. Maçtaki değişiklikleri de şaşırttı. Emre ve Mossoro olmayınca, ne Visca ne Adebayor etkiliydi. Biraz Gökhan, az da Attamah dışında iyi görüntü veren olmadı. Oysa, beklentinin dışında planla çıkan ve adeta gövde gösterisi yapan Aykut Kocaman ve F.Bahçe oldu.

LİGİN ATEŞİ YÜKSELECEK

F.Bahçe, takım halinde çok iyi oynadı ve maç beklenenden daha kolay geçti. Son bölümlerde Başakşehir’in baskısı gelecek maçlar için F.Bahçe adına düşündürücü! Liderle puan farkının erimesi ligin ateşini yükseltecektir. Hem futbolcuların hem de taraftarın motivasyonu için sezonun en kritik galibiyetlerinden biri oldu.

HİÇ UNUTULMAYACAK(ERCAN GÜVEN)

“Yolculuğun kendisi varış noktasından önemlidir” diye moda laflardan biri var ya... İşte Başakşehir maçı hem yolculuk hem de varış noktasıydı Fenerbahçe için. Hatta çıkış!.. Kaybederse bundan ötesi yoktu ki... Kazandı, yolculukta bir kavşak oldu bu hafta... Hiç unutulmayacak, belki de varış noktasını başka semtlerden alıp Kadıköy’e taşıyacak bir kavşak hem de. Ne diyelim; “yolun açık olsun Fenerbahçe”...

BAŞAKŞEHİR'İ NASIL YENDİ?

Peki Fenerbahçe, herkesin onayladığı gibi kendisinden “uzak ara iyi oynayan” Başakşehir’i deplasmanda nasıl yendi? Her şeyden önce Fenerbahçe maça “iki kere” önde başladı!.. Birincisi önde basarak ki, henüz ikinci dakikada Giuliano kaleyi ıskalamasa skor olarak da önde başlayacaktı... İkincisi ve çok daha önemlisi ise Başakşehir maçını kaybetmesi halinde sezonu çöpe atacağını idrak edip gereken dikkat ve konsantrasyona sahip olmasıydı Fenerbahçe’nin.

ZARAR TELAFİ EDİLİR

Maç bittiğinde F.Bahçe hak ettiğini alan taraftı. Fenerbahçe’nin zaferi aslında zeka ve gayretin zaferidir, gelecek haftalarda tekrarı olursa sezon başından beri biriken zarar ziyan telafi edilebilir.

MİMARI AYKUT KOCAMAN(İLKER YAĞCIOĞLU)

Dün geceki Başakşehir galibiyetinin mimarı şüphesiz ki Aykut Kocaman'dır. En ağır eleştirildiği günlerde, kendi taraftarının çoğunluğunun takıma sırtını döndüğü günlerde dahi inandıklarından asla vazgeçmedi. Doğru bildiği sistemi oynattı..

DÜZLÜĞE ÇIKARTTI

Oyuncu tercihlerini isimlere göre değil, takım oyununa katkı sağlayacaklardan seçti. Sonunda da dün akşam bunun meyvesini aldı. "Fenerbahçe kazansın" diyen diğer takım taraftarları birkaç hafta sonra pişman olabilirler. Çünkü bu galibiyet Fenerbahçe'yi düzlüğe çıkarttı. Şampiyonluk şansını da bir hayli artırdı..

ŞAMPİYONLUĞA YAKLAŞTIRIR

Sonuçta bireysel hata olmadığı zaman, hakemler hata yapmadığı zaman Fenerbahçe'nin sahada her maçı kazanabilecek güçte olduğunu gördük. Şimdi önlerinde 2 hafta sonra çok zorlu bir Beşiktaş deplasmanı var. Oradan alınacak bir beraberlik dahi Fenerbahçe'yi şampiyonluğa yaklaştırabilir.

DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ(OKTAY DERELİOĞLU)

Sarı-Lacivertlilerin dün Başakşehir'de aldığı aldığı kritik 3 puanın şampiyonluk yarışında dengeleri ciddi şekilde değiştireceğini düşünüyorum. Bu galibiyetle zirve yarışı için daha iddialı konuma gelen Fenerbahçe, ezeli rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş'ı da umutlandırdı..

VALBUENA OYNAMIYOR ELEŞTİRİLERİ...

Aykut Kocaman'ı dünkü oyun ve alınan galibiyetten ötürü tebrik etmek gerekir. Böylesine zorlu bir deplasmandan zaferle ayrılan Kocaman, "Valbuena neden oynamıyor?" eleştirilerini de dayanaksız bıraktı. Fenerbahçe'nin kalan haftaları daha farklı oynayacağını düşünüyorum..

KOCAMAN'DAN AFFIMI İSTİYORUM(ZİYA ŞENGÜL)

Geçmiş maçlarda Fenerbahçe’nin futbol tarzını beğenmeyen ben, Aykut Kocaman’dan affımı istiyorum. İlk yarıda Fenerbahçe’nin oynadığı oyuna ayrıca şapka çıkarıyorum.

İŞTE FENERBAHÇE BU

Ben Fenerbahçe’nin tarzını beğendim. Böylesine zorlu bir zirve yarışında üstelik deplasmanda oynayan Fenerbahçe çok akıllı futbol ortaya koyarak attığı gollerle bir hayli zirveyi karıştırdı. İşte biz hep böyle oynayan keyif veren Fenerbahçe’yi izlemek istiyoruz. Kendi yarı alanında çok topla oynamayacaksın arkadaş. Önde basacaksın. Takım halinde öne çıkacaksın. Gerekirse pres yapacaksın. Ayrıca rakip takıma da hiç pozisyon vermeyeceksin. İşte Fenerbahçe bu.

ÇARESİZ KALDI(CEM DİZDAR)

Bir futbol takımında ‘eksik oyuncu’ kadar ‘yeni oyuncu’da sorun yaratır. Çünkü yeni, eski alışkanlıkların bozulması anlamına da gelir aynı zamanda. Eprueanu ve Emre Belözoğlu olmadan İnler’in, Arda’nın, İrfan’ın ezberlenmiş oyunu icra etmesi zordu, ki olmadı. Visca’nın uzun süre görünmez oluşu bu yüzdendi. Adebayor da çaresiz kaldı.

RAHAT GEÇTİ

Maçın planını doğru yapan Aykut Kocaman orta sahaya top gelmeyeceğini, gelse de işlev kazanamayacağını hesaplamıştı. Bu nedenle geriden oyun kurma ezberi yüksek Başakşehir’i en güçlü olduğu yerde, yüksek pas oranıyla top üstünlüğü sağlamasını engelledi. Gerisi hücuma kalmıştı, onu da Giuliano üzerinden halletti. Isla/Dirar/Topal üçgenine Hasan Ali/Souza/Aatif da aynı oranda katılınca maç Fenerbahçe için rahat geçti

İNANDIRICI GELMEDİ

Fenerbahçe ‘bireysel hataları’ dışarıda tutarsak hemen her maçta benzer oynuyor. O nedenle tribünden yükselen “Hep böyle oynayın, canımızı verelim” inandırıcı gelmedi, “Kazanın canımızı verelim” demeye çalışıyorlar gibi geldi.