FENER'İN PALABIYIK'I!

Hafta boyunca Ali Palabıyık'ı "Fener'in hakemi" yaptılar. Valbuena takıntısı, Hasan Ali tercihi tartışması bir yana da Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun söyleyin, maç Kadıköy'de olsa ve Palabıyık 2 kırmızı kartı Fener lehine atlasa bugün hala ne konuşuluyor olurdu?

***********

TÜRK TEKNİK ADAMLAR AĞLAMAYI KESİN ARTIK

Hasan Ali'yi orta sahada sırf Valbuena takıntısı yüzünden oynatan isim Vitor-Dick falan olsa Rıdvan Hoca "Yapmayın etmeyin" mektubu mu yazardı, yoksa Zico döneminde olduğu gibi yönetime açık mektup yazıp, "Bununla devam etmeyin" mi derdi? Yandaş medya bunlarda. Transfer hakkı bunlarda... Sürekli takım bulmak, oradan oraya geçmek bunlarda. Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında; Avrupa ölçüsünde yüksek ücret bunlarda hala "Ama bize sahip çıkılsın" şımarıklığı. Aptal değiliz. Millet nasıl top oynuyor görüyoruz. Artık ağlamayı; "Ama biz de bu memleketin çocuğuyuz" saçmalığını bırakın. Bu tribünlerin bu kadar boş olma sebeplerinden biri de sizin nakıslığınız. Az ağlayın biraz iş yapın.

***********

BİR KULÜP NASIL SOYULUR?

Jahovic, Göztepe'den 850 bin Euro istedi. 650 teklif edilince Konyaspor'a gitti. Göztepe şirket değil de dernek olsaydı, başında hırsız bir yönetici ve taklacı bir menajer işin içinde olsaydı eğer olay şöyle gelişirdi: Jahovic'e "Sana 850 değil, 900 verelim. Ama hesabına 1.350 yatıralım. Sen 450 bin Euro farkı menajerinin hesabına yatır" denirdi. Jahovic, 900 bin Euro alır mutlu olur. Menajer 450 binin 150'sini indirir mutlu olur. Yönetici 300 binini indirir mutlu olur. Kulüp de bir süre sonra batardı. İşte kulüpler böyle soyuluyor. Kulüpler Yasası'nın çıkmasını bu yöneticiler ister mi?