Çoğu Fenerbahçeli gibi futbol maçı yerine basketbolu tercih edenlerdendim. Sene başında bu sene yapmış olduğum en doğru kararla kombine almaya karar vermiş, Obradovic’in takımını canlı olarak izlemeyi tercih etmiştim. Kaldı ki 2011 senesinden sonra Fenerbahçe’nin futbol maçlarına gitme konusunda ayaklarım hep geri geri gitti.

Dün gece de yine Ülker Arena’da çok leziz bir yemek yenirken, aynı saatlerde Şükrü Saraçoğlu’nda bayatlamış ekmekten köfte yapılmaya çalışıyordu. Ülker Arena’da Fenerbahçe seyircisi takımına Euroleague için teşekkür ederken, tüm maç boyunca oyunun içerisinde kalarak takımının 6.adamı oldu bir kez daha..

Ezeli rakibi Galatasaray’a yaklaşık 30 sayı fark atıp, maçı neredeyse 1. Periyotta kazanan, oyunun 1 2 dakikası dışında tüm maç oyuna konsantre olan oyuncu grubuyla playoff macerasına çok iyi bir başlangıç yaptı Fenerbahçe Ülker. Henüz şampiyonluk için çok erken olsa da Galatasaray, Karşıyaka ve Anadolu Efes gözüküyor sırasıyla final yolunda.. Tek tek, maç maç gitmek bu takımın en iyi yaptığı şey.. Şampiyon olunur olunmaz bilinmez ama takımın elinden gelenin en iyisini yapacağından şüphem yok.

Gelelim futbola; 2 maç sonra bu seneki eziyet bitecek, önümüzdeki sene yönetim, teknik kadro, oyuncu kadrosu revizyona uğrayacak mı, kararı yüksek ihtimalle kongre üyeleri verecek. Gözüken o ki Aziz Yıldırım başkanlığı devam ederse 3 sene daha, Fenerbahçe’yi taraftar ve yönetim arasında geçebilecek fırtınalı günler bekliyor demektir.. Aziz Yıldırım’ın karşısına güçlü bir aday çıkmayacağı için en doğrusu, sağlıklısı başkanın artık aday olmaması..

Fenerbahçe seyircisini futboldan soğutan esas neden de bu birleşik sorunlar aslında, sadece sahada oynanan oyun değil.. Aziz Yıldırım’dan İsmail Kartal’a takımın takım gibi olmaması, olamaması.. Eleştirmek yerine gönlümden geçeni yazayım, beni daha çok mutlu edeceği için..

Başkan : Ali Koç

Sportif Direktör: Rıdvan Dilmen

Teknik Direktör: Löw ya da Klopp

Gönderilecekler: Volkan Demirel, Emre Belözoğlu, Selçuk Sahin, Bekir İrtegün, Mehmet Topuz, Webo, Sow, Emenike, Kuyt ( kendi gidiyor sağolsun), Meireles, Bruno Alves, Kadlec, Diego..

Kalan sağlar bizimdir, yeni, genç dipçik gibi bir takım olsun, koşsun, mücadele etsin yeter.. Yeni Tuncay Şanlı’mız olsun, orta sahada genç Aurelio ve Appiah’ımız.. Savunmada Lugano’muz, Luciano’muz, kalede genç Mert’imiz olsun artık.. Trip atan değil, takımı için ter akıtan oyuncular gelsin.. Şampiyonluk olmayıversin, ama o maça gittiğimde öyle güzel bir 90 dakika olsun ki, oh be diyelim, oh be iyi ki gelmişiz..

Hayallerin gerçek olması için önce o hayali kurmak gerekir ya, ben kurmaya başladım işte..
Twitter: torhun

superFB mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın