Biraz şundan biraz bundan ve sonucunda karman çorman. Dünkü maçın özeti budur ve bundan fazlasını yazmak ilk maç için etik olmaz. Herşey için çok erken, bekleyeceğiz, Diego ilk 11’e girdiğinde kim dışarıda kalacak bakacağız.

Bu konu hakkında herkesin kendine gore bir fikri var. Kantarın hep iki tarafı var, artıları var eksileri var. Diego tüm bu oturmuş sistemi bozmayı gerektirecek bir futbolcu mu? Bu sorunun cevabı kesinlikle evet, çok kısa bir zaman içinde bile topun kendisine yakıştığını gösterdi.

Benim bir fikrim var mı? Evet benim de bir fikrim var ve ne yapılması gerektiğine dair değil de ne yapılmaması gerektiğine dair. Bir kere iki kanat bekinde hücumcu ise, maçın nerede ise yüzde 70’inde yerlerinde değillerse, 3 orta saha ve bunlardan biri Diego asla olmaz. Lütfen duygusal olmayın, burası İsviçre ya da Belçika ligi değil, onlar eskide kaldı. Dünkü maçta bile orta sahada iyi bir oyuncu kafasını kaldırırsa ve ters kanat ileri uca top atarsa, çok değil sadece 3 pasla ve 4 saniye gibi bir sürede rakip gol pozisyonu bulabiliyor. Dün dönem dönem çok iyi önde basan, ilk topa basan takım sayesinde bunları çok yaşamadık ama ne zaman yorgunluk, ne zaman ağırdan alma sistemine geçildi bundan sonra rakip rahatlıkla geldi. Dediğim gibi, ya ileri 3’lü sistemi bozulacak ya da Diego kanatlardan biri olacak. Klasik 10 numara bu takımın 3 yıldır üstüne koyarak ilerlediği sistemini geriletir, demedi demeyin. Fenerbahçe elbette yediğinden fazlasını atsın ve az golle kazanacağına 3 atıp 2 yesin. Bu sistemde önde iken sıkıntı yok, ne zaman geri düşer o zaman yediklerini çıkartamaz olur. İlerleyen günlerde örneklerini göreceğiz.

Neticede başta da dediğim gibi, dünkü maç oynamaya gelen ve sezonu erken açmasından dolayı oldukça formda bir takıma karşı oynandı. Bu yüzden mazeretleri oldukça mantıklıydı. Bu arada defansın iki stoperi de bence yetersiz, ancak yedek olurlar ve yedeklikleri de sonradan oyunu girerek oyunu tutma adına olursa çok daha iyi olur. Oyunu daha iyi okuyabilen Alves ve kendini daha iyi maça veren Egemen ile biraz daha takım savunması toparlanacaktır.

Fenerbahçe net bir şekilde yaşlı ve neden doğru hamleler yapılmıyor anlamak mümkün değil. Sezon başı genç oyuncu için erken, sezon ortası riske girmeye gerek yok, sezon sonuna doğru ise bu maçların telafisi yok dönemine gireceğiz, yaşasın Türk futbol sistemi.

Küçük küçük notlar vermek istiyorum bundan sonra. Haftanın özeti gibi bir şey olsun bu tarz yazı sonu özetleri.

1.si Volkan konusu. Ben kesinlikle ama ile başlayan cümleler kurmayacağım. Sitedeki oylamadaki küçük grubun içinde olacağım. Yaptığı, daha önce yaptıkları, bundan sonra yapacakları, kesinlikle yanlış ve bu kulübe yakışmıyor, ben yakıştıramıyorum. Hayatımızın her alanında yozlaşıyoruz, kültürsüzleşiyoruz ve vahşi hayata göndermeler yapıyoruz. Bu benim kabul edemeyeceğim bir konu. Volkan gelişmeyeceğine göre yolları ayırmak daha mantıklı gibi geliyor. Kimse ondan az Fenerbahçeli değil, kimse ondan az Türk değil, bu tarz şova dönük yaklaşımları artık halkımız yutmuyor.

2.si bu ülkedeki Melo konusu. Bu ülkenin gencecik çocuklarını bu kadar aşağılayan, maçın her anında yaptıkları olay olan, ırkçılık sayılabileceği için aşağılayamayacağım bu futbolcu, nasıl hala sahalarda kalabiliyor, nasıl bir sürü insan bağrına basabiliyor anlamak mümkün değil. Sadece bu futbolcu için dahi kameralardan ceza sistemi getirilmeli. Kendi ile alakalı olmayan pozisyonlarda bile top gittikten sonra tepki veren, elleri ile mimikleri ile benim ülkemin insanını aşağılayan bu adama, hem de biz daha güçlü iken, parasını biz veriyor iken katlanmak zorunda olmak inanılır gibi değil.

3.sü ve en önemlisi, eğer bu ülkede birileri rol model olarak alınacaksa, cümle içinde profesyonellik tanımı kullanılacaksa kesinlikle tarafsız bir şekilde bu kişi Kuyt olmalı. Online sözlüklere profesyonel, yardımlaşma, alın teri yazıldığında kesinlikle anlamlarından biri olarak Kuyt’ın adı geçmeli.