Her sezona yeni bir kaosla başlangıç yapan ülke futbolunun bu yılki en önemli sorunlarından biri tribünlerin boş olması.

Aslında zaten boş olan Anadolu takımlarının tribünlerine üç büyüklerin de eklenmesiyle oluşan bir kriz bu. Her zamanki gibi işin içine üç büyükler girince dikkate alınan bir sorun.

Futbol ülkesi olduğu iddia edilen topraklarda bu sorunu gözardı eden, birkaç takım hariç Anadolu'daki çoğu boş tribünleri görmezden gelen yetkililer, üç büyüklerin de bu hastalığa yakalanması sonrası ancak uyanabildi.

Çünkü elde edilen ranta büyük bir darbe vurulmuştu. Aslında bu darbeyi garip uygulamalarla ve daha birçok altyapısı olmayan yasalarla vuran yine kendileriydi. Yıllarca tribüne gelen taraftarları yasaklarla futboldan soğutan, birçok insan için yaşam tarzı haline gelen en büyük tutkularından uzaklaştıran şeyin kendileri olduklarını unuttular.

Kendi toplumunun analizini yapmaktan uzak, sadece başka ligleri taklit yeteneği ile kendi devrimini yapmaya çalışan yöneticilerle, Türk futbolu ve taraftarı ancak buraya kadar gelebildi. Taşın altına elini sokmaktan korkan yetkililer her seferinde taşı alıp toplumun kafasına atmaktan çekinmedi.

"Şiddet var" bahanesiyle derbilerde deplasmana giden 2 bin taraftarın güvenliğini sağlamaktan aciz yöneticiler, kendi yarattıkları düşmanlığın faturasını yasaklarla topluma kestiler. Çünkü yönetmekten anladıkları şey sadece yasaklamak. Büyüklerinden ne görüyorlarsa o...

Şimdilerde ise her maçtan sonra yöneticiler, televizyon yorumcuları tribünlerin neden boş olduğu konusunda tek bir gerçekçi bakış açısı sergileyemiyor. Çünkü hiçbiri "bu haltı biz yedik" diyebilecek kadar cesur değil. Tek söyledikleri "gelin bize destek verin."

Türk futbolunu gerileme sebebini tribünde edilen küfüre, yakılan meşaleye, çalınan davula ya da güvenlik görevlilerinin beceriksizliği yüzünden çıkan kavgalara bağlayan yetkililer, dönüp bir kez olsun aynaya bakmalı.

Bilet fiyatlarındaki fahiş fiyatlara, gözünün üstünde kaşı var diye ceza verilen taraftarlara, kişisel düşmanlıklarının cezasını tribündeki taraftara kesen BAŞKANLARA, rant için gözü kararmış yöneticilere, televizyonda futbol yorumcusu olarak görünen ancak ruhu şaklaban olanlara bir ayna tutalım. Belki gerçek sorunun nerede olduğunu biraz da olsa görebiliriz.

Tribünlerden kovduğunuz taraftarları geri çağırmak için önce biraz yüzünüz, sonra da gerçekleri görebilecek kadar cesaretiniz olsun...