Fenerbahçe'ye yakınlığı ile bilenen Alaattin Metin, Akşam gazetesinde köşesinde Bursaspor maçına ilişkin çok kritik açıklamalarda bulundu.

Alaattin Metin, Bursaspor maçıdan galibiyet için sarı lacivertli yönetimin 1 milyon dolarlık prim koyduğunu söyledi.

İşte Alaattin Metin'in o yazısı:

Emre ilk on birde oynamayı çok istedi. Ama teknik kadro “Sana çok ihtiyacımız var. Sakatlanırsan çok uzun süre oynayamazsın” diye ikna etti. Duruma göre de son 15-20 dakika içinde oyuna girebileceği anlatıldı.
Otelde futbolcular, maç saatine kadar birbirlerini motive ettiler. Başkan Aziz Yıldırım ve sekiz yönetici futbolcuları, “Hadi yenin de gelin. Bu maç şampiyonluk kadar önemli” diye uğurladılar. Ve galibiyet primi olarak da bir milyon dolar vereceklerini açıkladılar... Maçta yapılacak herhangi bir kötü tezahürata karşı Volkan’ın sakin olması için özel çaba harcandı. Öğle yemeğinde Bursaspor Başkanı ile karşılaşan Mahmut Uslu, Holmen’in oynatılıp oynatılmama tartışması için “Yanlış yapıyorsunuz. Holmen’i isteyen çok kulüp vardı. Biz size verdik. O vakit bonservisini alsaydınız. Ayrıca bu sene Holmen’i hiç oynatmadınız” diye sitem etti.

İlk yarıdaki yanlışlar:
F.Bahçe ilk yarıda, ”Top bende fazla kalsın” düşüncesi ile geriye, kısa yan paslarla yavaş oynadı. Çok adamla kapanan Bursa orta sahasını aşamadı. Böyle olunca da Emenike’ye pozisyon üretemediler. Bursa ise tam tersine çabuk, uzun kontratak oynadı. Örneğin Volkan Şen’in attığı ve yakaladığı pozisyonlar. Takımın en iyisi denen Caner gününde değildi. Onun da ötesinde sinirliydi. İsmail Kartal kırmızı kart görme ihtimali fazla olan Caner’in yerine Hasan Ali’yi alarak doğru hamle yaptı.

Çift forvete dönünce:
Diego’nun sakatlanıp çıkması ile çift forvete dönen F.Bahçe oyunun da hakimi oldu. İlk yarıda rakip stoperleri yorma dışında varlık gösteremeyen Emenike, Sow’un girmesi ile istediği topları buldu. Ama bu kez egoistlik, “Ben atacağım” havası Fenerbahçe’yi sonuca gitmede zorladı. Golcülerin gol atma isteklerini anlayabiliyorum ama senden daha iyi pozisyonda olan arkadaşına pas vermemeyi çözemiyorum. Amaç kişilerin gol atması mı yoksa maç kazanmak mı? Aynı şey Meireles için de geçerli. İki pozisyon yakaladı. Acele etti. Hele Hasan Ali’nin pasında, bomboş durumdaydı. Önünde kimse yoktu. Topu kontrol etse, sürse penaltıdan daha kolay pozisyondu.

Hasan Ali'yi çok beğendim. Yalnız son dakikada kale çizgisinden kafayla çıkardığı top değil oynadığı futbol da F.Bahçe'ye hareket getirdi. Volkan mükemmel kurtarışlar yaptı. Deplasmanda bir puan iyidir denirse, doğrudur. Ama top biraz F.Bahçe'yi sevseydi 3 puanı da alabilirdi.